Ufuk Çimen Yazdı: Taciz, istismar, tahammül

Yazar Hasan Ali Toptaş, ifşa olan tacizleriyle gündemdeki yerini korurken; 10 Aralık günü bu kez hakkında yine taciz suçlaması bulunan yazar İbrahim Çolak’ın yaşamına son verdiği haberi düştü önümüze.

Aynı gün gece saatlerinde Twitter hesabından şu mesajı paylaştıktan sonra intihar etti Çolak: “Kendimi böyle bir sona hazırlamamıştım. İyi bir insan olmaktı dileğim, başaramadım. Saatlerce, günlerce yazabilirim ancak bu hiçbir şeyi geri getirmez. Ben, şu saatten sonra eşimin, evlatlarımın, dostlarımın yüzüne bakamam. Kimse tamamıyla suçlu değildir lakin başkalarına söylediğim, 'kendimize yakışanı yapalım' düsturunu kendim için tutamamış olmama gerçek bir pişmanlığım var. Beni seven, beni gözeten tüm dostlarıma, hassaten kahrımı çeken eşime ve evlatlarıma hayırla kalın diyorum.”

Hiçbir şey demeden sosyal medyadaki tepkilere bakıp ruh halimizi gözler önüne serelim.

Ayşe Hür, “Tacizle suçlanan İbrahim Çolak intihar etmiş. Bu haberin altında "hiç üzülmedim", "tacize uğrayan kadınlar intihar ederken neredeydiniz?" gibi cümleler yazılmış. Özrünü en dramatik şekilde dilemiş birini dahi affetmeyecekseniz o zaman yüzleşme ve özür siyasalarının anlamı nedir?” diye sormuş.

Ardından çoğu olumsuz tepkiler almış.

O tepkiler…

- Ayşe Hanım neden polise teslim olmayıp ortalığa iyi insandım ama çok kötü bi hata yaptım imajı salıp ortadan kaybolmuş, kalan kişi, ailesi ne hissedecek? Hepimiz öyle bırakıp gidelim o zaman.

- Ayşe hanım, Siz bu yaklaşımınızla Adolf Hitler’i yaptıkları ile yüzleşmek yerine yaşamına son vermesi sonucu tüm zarar verdiklerinin yüzleşme hakkını ve cezasını çektiğini görme hakkına rağmen affettiniz!

- Burada iki durum söz konusu aslında. Hitler yaptıklarının hesabını vermek ağır geldiği için intihar etmişti, dolayısıyla lanetlemek hak. Bazıları da işlediği suçun ağırlığını taşıyamadığı için intihar eder. İkincisi affedilebilir, en azından af edilmesi düşünülebilir.

 

- “Yüzleşme”, “dramatik”! Yok artık! Kadın özgürlük mücadelesini anlamak bir yana, eril şiddeti yine bu söylemlerle pekiştirmek tam da istenilen anlam örgüsüne hizmet ediyor. Tehlikeli olansa, “sizin gibiler”infail aklama yolunu bilinçli olarak seçip, “ölü sevicilik” yapmanız!

- O zaman herkes önce yapsın, sonra özür dilesin... Bazı eylemler vardır ki, özürle temizlenmez.

- Bu kişi bir kadını taciz ettiğiiçin intihar etmedi, kabahati ortaya dökülüputandığıiçin intihar etti. Ortaya çıkmasa aynı tacize devam edebilirdi. Ama intihara karar vermek bir insanınbaşına gelebilecek en kötüşey. Affetmek ya da etmemek bu suçu işlediğikadınınbileceği iş.

 

- Ayşe Hür, yeniden devreye girip cevap yazıyor: İmaj salıp ortadan kaybolmak mı? Bırakıp gitmek mi? Pes doğrusu. İntihar etmenin anlamını kavrayamamışsınız besbelli. Hissettiği utancı bundan daha güçlü ne şekilde ifade edebilir bir insan? Ailesine verdiği acıdan dolayı yargılamayı ailesine bırakalım.

Ve başka bir yerlerde yine aynı konu üzerine tartışmalar…

- İbrahim Çolak, tanıyanların şahitliği ile çok duygusal, çok naif bir insan. Bahse konu olan taciz iddiası duygusal bazı mesajlaşmaları içeriyormuş. Kesinlikle fiziki bir mevzu yok ama asıl kendisi istismar edilmiş, tahrik ve şimdi de teşhir edilmiş. Adam buna dayanamamış. Yazık.

- Neden böyle şeyler yazıyorsunuz? Her şey insan için. Beşer şaşmaz mı?Montaigne’inin dediği gibi: “Her insanda, insanlığın bütün halleri vardır” İnsanız hepimiz, sınır ve olanaklarımız belli. Siz de bir insansınız. Kendinize yanlış yapabilme hakkı verin. Kendinizi affedin.

Siz ne dersiniz, yazılanlar hakkında. Ayşe Hür’e yapılanları gördükten sonra; ben açıkça fikir beyan etmekten çekinirim!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ufuk Çimen Arşivi