Foto: Arşiv

Dicle Elektrik Dağıtım AŞ.’nin (DEDAŞ) bölgede sınır tanımaz uygulamalarına örnek bir mahkeme kararıyla bir nebze de olsa dur denildi.

Mardin’in Derik ve Kızıltepe ilçelerinde Mayıs ayından beri “çiftçilerin elektrik borçları” gerekçesi ile 40’ı aşkın köyün elektriğini kesen DEDAŞ’ın uygulamasınıMardin İdare Mahkemesi ‘kanuna sayıp, ‘yürütmenin durdurulması’ kararı verdi.

‘Sınır tanımazlıktan’ kastım da tam bu.

DEDAŞ alacağına karşılık (ki burada ‘alacak’ diye nitelenen durum bile sorunlu) 40 köyün kanun ve insani anlayışgözetmeden mağdur etmiş/cezalandırmış ve bu durummahkeme kararı ile tescillenmiş olmasına rağmen şirket yetkilileri karara uymamakta diretmiş.

DEDAŞ her ne kadar şimdilik Mahkeme kararına uymak zorunda olsa da konuya dair Tarım, Orman Bakanlığı ile Enerji, Tabi Kaynaklar Bakanlığı yetkilileri, DEDAŞ ve Mardin Ziraat Odası yetkilileri Ankara'da toplantı yapmış ve olumlu bir gelişme sağlanmamış.

Neden mi?

Devlet tarafından özelleştirme yoluyla yapılan satışta DEDAŞ’ı önceleyen bir sözleşme söz konusu. Bu yüzden hukuksal alanda iltimaslı konumda olan DEDAŞ, alacaklarını garanti altına almayan bir tutumu reddediyor. O yüzden toplantı sonunda çiftçilere şu mesaj iletilmiş: “İkinci ürün mısır ekimi yapmayı düşünen vatandaşlar için söylenen söz şudur ‘borcu olan ve borcunu ödemek istemeyenler ekmesin.’ Diğer konuların hiç birinde bir mutabakat sağlanmamıştır. Mısır ekip ekmemek konusunda çiftçimiz dikkatli olmalı.Elektrik kesintileri devam edecek isteyenlere jeneratör verilecektir ama imkansız bir durum bu”

…

Çiftçi mazot,gübre,ilaç gibi girdilerde yüksek fiyattan şikayet ederken bir yandan da elektrik zamları üretimi tehdit eder boyuta ulaşmışken, sulamada kullanılan elektriği de süreklilik arz eden zamlarla ödeyen çiftçi, bu fiyatlarla sulu tarım yapamayacağını hep söylüyor.

2019 verilerine göre, tarımsal sulamada en çok enerji tüketen ilk 10 İl arasında Urfa, Mardin ve Diyarbakır’ınilk dörtte yer aldığını hatırlatarak devam edelim.

Enerji üretimini ve satışını devletin yaptığını göz önüne alındığında ortaya çıkan tabloda çözüm mekanizması devlet.

Enerjiyi üreten ve satan devlet;en sorunlu olan kısmı yani perakende satışı özelleştirerek yükü omuzundan atmak yerine başka çözümler bulmalı.

Dünyada söz sahibi olma potansiyeline sahip bir tarım ülkesi olmaya aday Türkiye’nin dışa bağımlılığını körükleyen sebepleri ortadan kaldırmak hem içerde hem de dışarda Türkiye’yi ayakta tutacak en kilit noktalardır.