Fettullah Celik
Fettullah Çelik yazdı: Depremden mi, yapılardan mı korkuyoruz?
Art arda depremler devam ediyor.
Maraş, Antep üzerinden hissettiğimiz depremler dün Diyarbakır Dicle ilçesinde 4.0 ve Hani ilçesinde 4.5 büyüklüğünde sallantılarla kendini hissettirdi.
7,7 ve 7,6 son olarak Pazartesi günü yaşanan 6,4 ve 5,8’in ardından pek hissedilmedi desem yanlış olmaz.
Evet, korkuyoruz!
Bu korku deprem kadar yapıların durumuyla ilgili endişeler.
Neden mi?
Yapılardaki yapı kontrol ve denetim eksikliklerinin yarattığı durum ve hasar tespit çalışmalarındaki dengesiz kararlar.
Sıvı çatlaklarını aşan durumun yaşandığı yapılardaki derin çatlakların oluştuğu bir binaya hasarsız raporu verilirken, sıva çatlağının dahi olmadığı bir başka yapıya az hasarlı raporu veriliyor yönündeki şikayetler endişelerimizi artırıyor.
Aklıma ilk gelen Diyarbakır’daki Diyar Galeria ve Sözen Apartmanı ile ilgili durum ve İskenderun’da yeni yapılan Devlet Hastanesi’nin endişeden dolayı yıkılması örnekleri önümüzde.
Adıyaman'daki, Grand Isias Otel'in durumuna bakalım isterseniz.
Adıyaman'da yapı denetiminden geçemeyip mühürlenmesine rağmen yeniden açılan ve depremde 65 kişinin ölümüne yol açan Grand Isias Otel'in enkazına ilişkin ilk rapor çıktı.
Adıyaman’da 30’u rehber, 35’i Kuzey Kıbrıslı öğrenci, öğretmen ve velinin yaşamını yitirdiği Isias Otel'in dosyasına gizlilik kararı getirildi.
Raporda, “Temeli ve kolonları 5 kata göre tasarlanıp inşa edilmiş olan söz konusu binanın inşasının doğru yapılmadığı kanaati oluşmuştur. Kat artırımı yapılmasının ciddi bir hata olduğu ve binanın en düşük depremlerde dahi yıkılmasının mümkün olduğu kanaati olmuştur”
Raporda, “Bina alanında bulunan molozlar yakından incelenmiş ve beton kalitesinin bariz bir şekilde düşük olduğu, dere çakılı ve kumu kullanıldığı tespit edilmiştir" denildi.
Raporda, “Bu yapının göçmesinin nedeni depremin büyüklüğü değil yanlış tasarım ve/veya imalattır” denildi.
Sıkıntı sadece bu otelde mi sanıyorsunuz tabi ki hayır... Genelde bir sıkıntı var. Belediye tarafından Yapı ruhsatı verilen binaların tamamında ağır hasar oluşmuş. Ayrıca 2019 yılından sonra ruhsat verilen yeni binalarda ağır hasar oluşmuş ve hatta bir çoğu yerle bir olmuş.
Yetmezmiş gibi belediyenin kendi binası enkaz yığınına dönüşmüş. Kendi binasının sağlamlığını inceletme gereği duymayan bir belediyeden diğer binalarda sağlamlık raporu beklemek mümkün mü?
Şimdi şunu soralım depremden mi yoksa yapıların durumundan mı korkuyoruz?
Benim cevabım beni bağlar; Yazıp yazmadıklarımız binaların durumu ile ilgili güvensizlik beni en azından deprem kadar korkutuyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.