Kürtler sıcaklığın en yüksek olduğu günler için Çilleyê Havin tabirini kullanır. Tam olarak temmuz ve ağustos ayını kapsayan yazın en sıcak kırkı gününü ifade eder.

Sıcaklar bu yıl erken başladı. Haziran ayına girdiğimiz günden beri artarak devam ediyor. Resmi verilere göre, 43-44 dereceyi gördü sıcaklar.

Bu yıl erken başlamış olsa bile çekilir gibi değil ama katlanacağız.

Artarak süren betonlaşma, beraberinde asfaltın çoğalması, klima kullanımındaki artış, dış cepheleri camlarla kapalı plazalar sıcaklığın olduğundan fazla hissedilmesinde etken…

Uzmanlar bu yılın geçen yıllara oranla daha fazla hissedileceği konusunda uyarılarda bulundular.

Sebebi de yeni ekonomik modelin sonucu olarak metropollere sıkıştırılan hayatlar, insan ve tabiat koşullarına aykırı yapılaşmalar…

Sistemi değiştiremediğimize göre, katlanacağız demekten başka çare göükmüyor.

…

Hal böyle olunca insanın metropollerle imtihanı da katlanma sınırlarını aşmış duruma geldi.

“Keşke metropollerin tek sorunu bu olsa” dediğiniz duyar gibiyim. 2-3 ay sıkarız dişimizi geldiği gibi geçer gider...

Maalesef büyükşehirler, birçok sorun ile beraber artık yaşanılabilir olmaktan çıkıyor.

Uyuşturucu, fuhuş, her türlü bahis gibi çeşitlenerek artan suç ağları, gençleri bir yana bıraktım ailelerin ekonomik kaygıları, ahlaki ve vicdani bir toplumdan uzaklaşmanın önünü açan diğer tüm sebepler yaşanabilir durum olmaktan çıkmış durumda.

Gittikçe daralan yaşam alanları, hayat pahalılığı, kent stresi ve daha yazılmayan birçok şeyle bayram sonrasının ilk yazısında olumlu bir şey yok maalesef…

Demekle bayram olmuyor…