.. /Bir gün kurumuş çamur parçası taş parçasının yanına gitmiş ve iki gözü iki çeşme ağlamaya başlamış, Taş şaşırmış:
- Çamur kardeş neden ağlıyorsun, bir derdin mi var? diye sormuş.
Çamur parçası gözyaşlarını silerek:
- Taş kardeş ben sana ağlıyorum..
deyince taş sormuş:
- Bana mı? Neden? Diye sormuş.
Kurumuş çamur parçası cevap vermiş:
- Bu kış çok yağmur yağacak, seller akacak ve sen eriyip gideceksin, ona üzülüyorum..
Kürdeçede bu hikayenin ismi "Kevir û Kêsek" bilmem anlatabildim mi?
…
Şimdi konumuza dönelim: Levent (Gültekin) efendi! Ortadoğu'da yüzyıldır uluslararası emperyalistlerin oyuncağı, onların bostan bekçisi olan ve her türlü pis işlerini taşare ettiği ülkeler kimlerdir?
Önce buna bir yanıt ver!
Sen statükonun maymuncuk anahtarısın, sistem kilitlendiğinde senin gibilerle kapıyı açarlar.
Bu kez yanlış kapıyı çaldın, haydi başka kapıya!
Buradan senin gibilere ekmek çıkmaz, sen önce kendi haline ağla!
Bak bulutlar yağmura hamile, ha patladı, patlayacak..
Bize göre hava hoş. Ne demişti Ahmet Kaya bir hatırla:
"Yüz sene yağmur yağsa bir şey olmaz mermere/
Sen sen ol güvenme i.ne ile berbere"
Biz Kürdler mermeriz bize bir şey olmaz ama sen hangi denize ve akarsuya dökülürsün onu bilemeyiz.
Daha şimdiden döküleceğin Deniz veya akarsuya acıyorum.
Seninle kirlenecekler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.