7 Ekim’den beri, Hamas’ın İsrail’i “sürpriz” saldırıyla ağır bir kayba uğratmasına ilişkin çatışma süreci yaşanıyor.

Saldırının ilk anından itibaren sorulan soru şu

Zamanlaması ve arka planı üzerine pek çok değerlendirmenin yapıldığı çatışmada ilk andan itibaren, “Nasıl olur da İsrail, Hamas’ın bu çapta bir saldırısını fark edemez, mümkün değil” şaşkınlığı var.

Gazetemiz yazarlarından deneyimli gazeteci Cevat Korkmaz, “Mossad’ın da, CIA’nın da, MİT’in de haberi vardı. Renk renk senaryo yazıyor niyet okuya(maya)nlar. Müslümanlar bu coğrafyada hiç bir zaman oyun kuramadı, kuramazlar” ifadelerini kullandı.

Katılıyorum…

Zira ortaya atılan komplo teorilerinden birinde, İsrail’in saldırıyı bildiği ve saldırıyı bahane ederek Gazze’yi yıkmak için müdahale etmediği tezi üzerine inşa ediliyor.

Ancak İsrail istihbaratı MOSSAD’ın başarısızlığı üzerinde de bir komplo teorisi var.

Bunun üzerinden yaşananların Hamas ve İran’ın en önemli “başarısı” niyetlerini ve kapasitelerini saklama konusundaki becerisi olarak okunması.

Asıl soru şu; İsrail saldırıyı nasıl haber alamadı?

Ya diğer istihbaratlara ne demeli?

Onların hesapları da farklı elbet.

Ancak hadi İsrail öğrenemedi, ABD, Ürdün, Mısır, Suudi Arabistan gibi birçok bölge ülkesinin daha Hamas’ın içinde güçlü haber kaynakları ve hatta haber şebekeleri olduğu söyleniyor. Söylendiği gibi aylardır planlanan ve yüzlerce kişinin hazırlandığı bir operasyon, neden diğer devletlerin dikkatini çekmedi?

Benim korktuğum ilk komplo teorisi; İsrail’in bunun üzerinden Gazze’de tam bir yıkım gerçekleştirmesi.

Hamas’ın “Saldırı olursa rehineleri öldürürüz” açıklamasına İsrail’in verdiği yanıt İsrail’in niyetinin ne olduğunu gösteriyor aslında.

Cevat abinin dediği gibi, “Müslümanlar bu coğrafyada hiç bir zaman oyun kuramadı, kuramazlar…” ifadesi bu anlamda önemli.