Toplumda nerede ne zaman patlayacağı belli olmayan müthiş bir gerginlik var.

Bu gerginlik trafikte yol verme tartışmasında, evde kadına, çocuğa karşı şiddette, kiracı-ev sahibi tartışmalarında, pazarda, caddede sokakta envayi çeşit çıkıyor karşımıza.

Haberlere sıkça konu olun bir şiddete gebe gerginlikten söz ediyorum.

Bunun başlıca sebepleri vardır mutlaka ama diğer asıl faktörleri de geri plana atmadan bir genelleme yaparsak en büyük sorun ekonomik kaygılar.

Gelecek kaygısını tetikleyen zamane ekonomik istikrasızlığında bir gün aldığını bazen diğer gün aynı paraya alamama durumu söz konusu. Yetmeyen hem çalışan hem de emekli maaşları; bırakın gelecek kaygısını aybaşını getirememe kaygısı almış başını gidiyor.

Toplumsal sabır, normal şartlarda tolere edebileceği bir duruma bugünün şartlarında hazımsız kalan bir psikolojik travma var…

Hele bir de bölgede (Doğu ve Güneydoğu) yaşıyorsanız tüm bunları misliyle hisseden bir durumdasınız demektir.

…

Böylesi bir durumda ne yapılır, nasıl hareket edilir noktasında topluma yön verecek bir akılda yok maalesef.

Toplum olarak neredeyse tüm reflekslerimiz felç olmuş durumda.

Tüm bunlara rağmen düşe kalka da olsa devam ediyor hayat.

İnançla, geleneksel yapıyla yürümeye çalışan biz böylesi bir toplumuzvesselam.

…

Tüm olumsuzluğa rağmen bir tebessüm adına ve ders çıkarmak adına bir fıkra ile sonlandırayım bugünkü yazımı.

Adamın biri elinde bir bıçak ile camiye girer ve “Ey cemaat içinizde Müslüman olan var mı?” diye bağırır.

Herkes susar.

Ancak yaşlı bir amca kalkar “Ben varım” der.

Bıçaklı adam amcaya, bir dakika dışarı gelir misin diyerek koluna girer camiden çıkarlar. Biraz ötede bağlı bir koyunun yanına gidip, “Amca; bu kurbanı kesmeme yardımcı olur musun, İslami, kurallara uygun keselim” der.

Amca koyunu kesmeye başlar. Yaşlılık bu ya her taraf kan olur.

“Oğlum yoruldum camiye git başka birini bul” der.

Adam üstüne başına sıçrayan kan eşliğinde elinde kanlı bıçağı ile camiye girerek tekrar bağırır: “İçinizde başka bir Müslüman var mı ?”

Adamın yaşlı amcayı götürüp kestiğini zanneden cemaat ses çıkarmaz, topluca dönüp imama bakarlar.

İmam “Ne bakıyorsunuz, iki rekat namaz kıldırdık diye Müslüman mı olduk!” der.