../Komşunun küçük çocuğu Memo elinde beyaz kağıtlarla bana doğru koşup avaz avaz bağırıyor:

- Aziz amcaaaa! Azizzz amcaaaa!!

Bir anda şaşırarak baktım. Nefes nefese kalmıştı. Yanıma geldiğinde elindekileri bana uzattı.. Bir karne, bir takdir belgesi ve onur belgesi.

- Aferin ulan Memo adamsın! diyerek karne ve belgeleri eline tutuşturdum, tam yürüyüp gidecektim ki arkamdan:

- Hoopp!! hoooop amca! diye seslendi. "Ne oldu Memo can? " dedim.

- Hani başarılı olursan sana hediye alırım demiştin.

Hakikaten öyle bir söz vermiştim.

- Tamam, Memo can al şu Elliliği kaybol! dedim gülerek. Elindeki elli TL'ye bakarak:

- Yok yaaa..! Bununla adamı tuvalete bile almazlar çık çık! dedi gülerek.

- Wallahi Memo can başka param yok, şu tanıdık markete git benim gönderdiğimi söyle canın ne isterse al ben sonra öderim.. dedim.

Hemen karşıdaki markete hızla daldı. Market sahibi bana baktı, ben de başımla işaret ederek istediğini ver, dedim.

Akşamüstü markete uğradım, marketçi, Memo'nun 300 TL'ye sadece Helva aldığını söyledi. Memo'nun helvayı çok sevdiğini, annesi ile helva için sık sık münakaşalar ettiğini de biliyordum. Neyse parayı ödedim. Eve doğru yürüdüm. Bizim evin önünde benim eşim, komşu kadınlar ve çocuklar var. Her birisinin elinde bir tabak ve helva yiyorlar. Beni görünce herkes gülmeye başladı. Memo fırlaması meğer "Aziz Amcanın helvası" diye herkesi çağırmış.

Helvasını büyük iştahla yiyen Memo Efendi bir de ne derse beğenirsiniz?

- Aziz amcaaaa, helvanı yedik artık ölebilirsin! diyerek dalgasını da geçti. Herkes katıla katıla gülüyor. Resmen madara oldum..

Demek ki neymiş? "Aslan yaşlanınca yavruları t.ş.kları ile oynarmış"