Bunlar sadece ucundan kıyısından dokunduğumuz bilinen sorunlar.

Başta rant olmak üzere ideolojik saplantı ve yaklaşımla şekillenen bir akılla farklı kaygılar üzerinden yürütülen süreçlerdeki bile bile lades muhabbetine hiç girmiyorum bile.

Bunun için Eski Memur Sen ve Eğitim Bir Sen Diyarbakır 1 No’lu Şube Başkanı Yunus Memiş’in yolsuzluk operasyonunda gözaltına alındığı süreç ve sonraki şube başkanının hukuki süreç ile ilgili kaygıları başka bir yazının konusu olsun.

…

Gelelim mevcut derslik sorununa ve geç ihale edilen bina onarımlarına.

Baştan almaya gerek yok dün bahsetmiştik.

Bakanlık veya hükümet üzerinde bu sorun görünen o ki kısa ve uzun vadeli çözümlerle aşılmaya çalışılıyor. Eksikler, öncelikler genel politik ile ilintili yaklaşımlar vesair uzu sebepler var.

Peki “bu sorun nasıl aşılır ya da kısa vadede nasıl çözülür?” sorusuna cevap arayalım.

Öyleyse başka bir öneri sunalım ve bu önerinin kesinlikle bir ideolojik saplantıyla hareket edilmeden öne sürüldüğünü de belirtelim. Ki kötü niyetliler bunu farklı yerlere çekecektir mutlaka. Neyse uzatmadan söyleyeyim.

Geçen yıl derslik eksikliği ve giderilme konusundaki çözüm yolları ile ilgili bir eğitimciyle yaptığım sohbette bana anlattıklarını mealen aktarıp bitirmek istiyorum.

Diyarbakır’da bölgede ve hatta Türkiye genelinde çok sayıda İmam-Hatip var. Buralara özellikle bölgede farklı nedenlerden dolayı fazla ilgi olmadığından 12-15 kişilik sınıflarda öğrenciler ders görürken, hemen yanındaki düz lisede her sınıfta 40-50 öğrenci ders görüyor. Öğrenci sayısı az olan İmam Hatipler birleştirilip kapasiteler artırılarak (20-25 kişilik sınıflar) diğer okullardaki kalabalık sınıfların önüne kısmen geçebilirsiniz.

Yeterince anlaşılır oldu sanırım.

Derslik sorununu uzun vadede çözemiyorsanız “kentteki imam hatip liseleri ve ortaokulların sınıf mevcutlarının dikkate alınarak, ihtiyaca göre tekrar düzenlenmesi” bir çözüm önerisi olarak akla yatkın geliyor.

Ama ne hikmetse bu yapılmıyor!

Bunun farkında olanlar ya kılını kıpırdatmıyor ya da bunu dile getirdiği anda şeytanlaştırıp diskalifiye edileceğinin farkında.

Bizim toplum olarak en büyük ihtiyacımız ister dini ister seküler yaklaşımla savunuyor olun çocuklarımıza her şeyden önce vereceğimiz/ vermek zorunda olduğumuz şeyler var.Bunlar, iyi ahlak, iyi insan olmayı kapsayan aileden başlayıp okula kadar süren bir eğitim sistemidir.

Yanlışa yanlış diyecek yüreği büyük insanlar buyurun mesele çözümse haydi hodri meydan. Bitti