Diyarbakır’da sağlık ve eğitimde yaşanan iki olay oturup düşünmemizi gerektiren cinsten.

Ata(y)amama ve mahkeme kararıyla döngel topuna dönene iki olay, Diyarbakır’da siyaset ve bürokrasinin içine düştüğü açmazı göstermesi bakımından oldukça önemli.

Sağlıkla başlayalım.

Bölge hastaneleri içinde ilk sırada diyebileceğimiz Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki “Baştabip Krizi” sanırım gazetemizde üç kez manşete çıkan bir haber.

Yeni Sağlık İl Müdürünün gelmesinden sonra başlayan süreçte önce hastanedeki idari personeller değiştirildi, ardından görev süresi dolan Gazi Yaşargil’de Baştabip ayrıldı, Selahattini Eyyubi Devlet Hastanesi Baştabibi Günay Kozan ise istifa dilekçesi sunarak görevden ayrılmak istediğini beyan etti.

Gazi Yaşargil’e 45-50 gün sonra vekaleten bir baştabip atanırken, Selahattini Eyyubi Devlet Hastanesi’ne ise geçen hafta Göğüs Cerrahi Uzmanı Bülent Öztürk atandı.

Peki, nedir bu çatışma? diye sorduğumuzda herkes sus pus oluyor. Bakanlığın bile işin içinden çıkamadığı bir güçler çatışmasından bahsediliyor.

…

Gelelim Milli Eğitim’de yaşanan görevden alma durumuna.

Bismil İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevini yürüten Cafer Gülseven, alındığı görevine 13 Aralık’ta iade edildi. Gülseven, 1 günlük mesainin ardından tekrar görevden alınıp yerine Bismil İmam Hatip Lisesi Müdürü Abdulaziz Doğan atandı. Atanan müdür de bir günlük mesaisinin ardından görevden alınarak, Cafer Gülseven 21 Aralık’ta tekrar göreve başladı. Gülseven 23 Aralık günü üçüncü kez görevden alınarak yerine Abdulaziz Doğan atandı.

Kafa karıştıran durum daha ne kadar sürecek ve sebebi tam olarak ne?

Gülseven'in hakkında Bakanlık müfettişlerince yürütülen 'yolsuzluk' soruşturması nedeniyle görevden alındığı iddia ediliyor.

Her iki olaydaki karışıklık, siyaset ve bürokrasinin arka plandaki güçlerinin çatışması olarak değerlendiriliyor.

Kente zarar veren bu durumda vekillerin sessizliği de ayrı bir durum.

Sonumuz hayrola…

…

Bir üçüncü durumu da burada belirtip bitirelim.

Çarşı Pazar ve marketler arasındaki fiyat farkları büyük bir şikayet konusu. Hükümetten marketlere yönelik yüksek sesli çıkışlara rağmen marketler umursamaz halde.

Burada belediyelere düşen görevi hatırlatmakta fayda var. Oturmayın kardeşim, göz açtırmayın fırsatçılara.