Yûsif Bedirxan

Yûsif Bedirxan

Yusif Bedîrxan Yazdı: Gavur Mahallesi yetim kaldı

Ermenilerin Diyarbakır ile bu topraklar ile en güçlü bağlarından biriydi Migirdiç Magrosyan.

Geçtiğimiz Cumartesi günü ölüm haberi düştüğünde coğrafyanın trajedisinin kesiştiği ortak geçmişin acılarıyla hatırladık O’nu ve derin bir off çektik.

Ölüm, yaşamın yadsınamaz gerçeği. Hepimizin bırakıp gideceği dünyaya güzel şeyler bırakmak herkese nasip olmaz. İkisi Ermenice sekizi Türkçe 10 güzel eser bırakarak ayrıldı aramızdan

Gidişine en güzel uğurlama da şu sanırım; Gavur  Mahallesi’ yetim kaldı. Mıgırdiç Magrosyan ustayı kaybettik.

Diyarbakır’ın başı sağ olsun, adınla yaşayacak bir şehir bıraktın geriye, uğurlar olsun.

Şehmus Diken’in uğurlamasıyla vedalaşalım; Mıgırdiç Axparigin de ruhu hep o kadim surların üzerinde kanat çırpacak, hem de dünya durdukça.

Geçtiğimiz Cumartesi Diyarbakır’da oynanan Kadınlar Süper Ligi maçında Amedspor Fenerbahçe ile karşılaştı.

Üç ihtimalli maçın zorlama galibi tartışmalı bir müsabaka sonrası Fenerbahçe oldu.

Maçı farklı kılan 12 dakika uzatılan ve Fenerbahçe’ye hediye edilen üç puandan çok saha içinde yaşanan kavgaydı.

Hadi maçta yaşananlardan kaynaklı kavgayı anladık da sosyal medyadaki linç girişimine ne demeli?

Bir şehri, bir halkı aşağılamak için pusuda yatanların pis ağızlarında dökülen sinkaflı küfürler, ölüm tehditleri.

İçi pis olanların pis aklına şaşırmadım bir kez daha.

Bu ne kin; bıraksalar klavye şövalyelerini gelip dümdüz edecekler bir kulübü, bir şehri, baştan başa bir coğrafyayı.

Sahi bu nefret söylemlerine bir ceza yok mu?

Alkollü sürücünün ehliyetine ceza var da, kötü sonuçlar doğurma potansiyeli olan nefret söylemine yok.

Amedspor yöneticilerinin Ankaragücü maçında uğradığı fiili linç girişimine gönderme yaptı birçok sosyal medya kullanıcısı.

Kamu vicdanına havale edeceğim diyorum da, sonra saflığıma acı acı gülüyorum.

İşte böylesi bir Cumartesi’ye (2 Nisan) denk düşen Sabahattin Ali’nin katlinin yıldönümüydü.

Ölümü ayrı bir acı!

Hakkında açılan davalar nedeniyle Bulgaristan'a kaçma girişimi sırasında kendisine rehberlik eden (ordudan ihraç edilen) Ali Ertekin tarafından henüz 41 yaşındayken, ardında bitirilmemiş romanlar bırakarak 2 Nisan 1948'de Kırklareli'nde başına sopayla defalarca vurularak öldürüldü ve aynı yıl çıkarılan afla serbest bırakıldı!

Sabahattin Ali ile bitirelim; "Yarın öldüğümüz zaman birisi bize sorsa: 'Dünyada neler gördünüz? ' dese herhalde verecek cevap bulamayız. Koşmaktan görmeye vaktimiz olmuyor ki..." Değirmen

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yûsif Bedirxan Arşivi