Yerelin yeri

Yer Diyarbakır.

Konu 'Yerel Medya Temsilcileri ve Güvenlik Bürokrasisi Çalıştayı’…

Düzenleyen kurum İçişleri Bakanlığı İç Güvenlik Stratejik Daire Başkanlığı.

Yerel ayakta katılım konusunda ise Valilik ve devlet ajansı olan Anadolu Ajansı belirleyici pozisyonda.

Hedef grubu açık “yerel medya temsilcileri”

Bölgesel bir toplantı ve Diyarbakır’ın ev sahipliğinde beş ili kapsıyor: Şırnak, Siirt, Batman ve Mardin.

Hal böyle olunca beklenti de yerelin güçlü katılımı.

Bizim anladığımız yerelden kasıt “yerel gazeteler” tek değil tabi ki. Ajansların, televizyonların ve hatta internet yayını yapan yerel temsilciler de buna dahil.

Çerçevenin medya ayağı geniş.

Ancak Diyarbakır’dan hemen hemen hiçbir yerel gazete temsilcisi yok bu toplantıda.

Çağırılmamışlar.

İlginç!

İşin rengi belli olduğunda yerel gazeteler anında tepki gösterdi.

Duruma en bariz ve yerinde tepkiyi Güneydoğu Yerel Gazeteciler Derneği (GYGD) yaptı.

Uygulamanın pratiğini reddeden GYGD açıklamasında, “Konumu itibarıyla Doğu ve Güneydoğu Bölgesinin, gerek siyasi, tarihi, kültürel ve ekonomik alandaki zengin varlığının marka değerleri olan Diyarbakır'daki Yerel Gazetelerin ve Temsilcilerinin "yok" sayılması, göz ardı edilmesine yönelik ortaya konulan bu tavrı öncelikle reddediyoruz. Bünyesinde yerel gazetelerin yüzde 80'nini barındıran bir örgütlü kuruluş olarak, kendi kentinde, kendi adına organize edilen bir çalıştaya davet edilmemek, iştirak etmede birileri tarafından, engel oluşturulmasına anlam veremediğimiz gibi; tavrın mahiyetini de öğrenmek istiyoruz. Böylesi çalıştayların özellikle yerel medyanın gelişmesine katkı sunacağı, ileriye dönük projelere de öncülük edeceğine inandığımız gibi, doğru ve ilkeli diyalogları da sağlayacağına inanıyoruz. Umarız ki, “biz”siz gerçekleştirilen çalıştay, doğruları içeren bir sonuca teşkil eder. Bu vesileyle bir kez daha üzüntümüzü ifade ederek, kentin değerleri olan yerel gazetelerin gelişmesine tüm kurum, kuruluş ve yerel dinamiklerin de gereken hassasiyeti göstereceğini umduğumuz gibi, bekliyoruz.” denildi.

…

Hadi bir yanlış yapıldı diyelim; durumu düzeltmek için bir çaba harcanmaması daha düşündürücü!

Yerel adına ortaya konulan tavrın bu anlamda ciddi bir kamuoyu oluşturduğunu görmek ne kadar sevindirici olsa da, ilgili ve yetkili kurumların sessizliği de o kadar ciddiyetten uzak!

Buradan çıkan sonuç (genel kanıyı ifade ediyorum) yerel medyanın “hiçe sayıldığı”.

Anlaşılan o ki yerel medya ilgili bu kurumlar tarafından bilerek göz ardı ediliyor. O da yetmiyor gazetecilerin çatı örgütleri olarak ortada duranlar ve sivil toplum örgütleri de bu yanlış anlayışa ortak oluyor.

Sevindirici olan sadece bir derneğin ortaya koyduğu tepki ve bu tepki üzerinden oluşan ciddi bir kamuoyu.

Bu bile tek başına “yerelleri yaşatmak ve hak ettiği değere ulaştırmak” yolunda tüm olumsuzluklara rağmen iyi bir yerde durduğumuza işaret ediyor.

Bu yolu yalnız da yürüsek, başarmak için toplum adına, çok seslilik adına birçok sebebimiz var.