Ufuk Çimen
Ufuk Çimen yazdı: Sapık ruhlulara üst sınırdan ceza verilsin
Diyarbakır’ın Dicle ilçesine bağlı kırsal mahallede bir ilköğretim okulunda sınıf öğretmenliği yapan D.B.’nin, 7 kız öğrenciye cinsel tacizde bulunduğu ortaya çıktı.
Olay çok ilginç bir şekilde ortaya çıkıyor. Sınıfta çıkan bir kavgadan sonra erkek öğrencilerin olayı duyurması üzerine 4 Ekim’de 9 yaşındaki 4 kız öğrenci ifade vermek üzere önce Dicle Jandarma Karakolu’na daha sonra Diyarbakır’da bulunan Çocuk İzlem Merkezi’ne götürülüp Pedegog eşliğinde ifadesi alınmak isteniyor.
Çocuklar ise korktukları ve pedegogun erkek olması nedeniyle çekindikleri için ifade veremiyor. Daha sonra yaşadıklarını ailelerine detaylarıyla anlatıyor.
Çocukların aileleri ise vakit kaybetmeden öğretmen hakkında yeniden şikayetçi oluyor.
Olayın ilginç bir yanı yaşananlarının ardından şikayetlere rağmen öğretmen hakkında herhangi bir işlem yapılmıyor.
…
Benzer bir olay 2018'de Urfa’da yaşanmış. M.E.K. isimli müzik öğretmeninin, çalıştığı özel okulda üç öğrencisine tacizde bulunduğu iddia ediliyor. 2019’da okuldan ayrılan öğretmen çok tuhaf bir şekilde hakkında bu iddialar varken başka bir okulda çalışmaya başlıyor.
Bu süreçte İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından soruşturma açılıyor.
Ailelerin şikayeti üzerine 3 Şubat 2020’de tutuklanan ve hakkında “cinsel istismar” ile “hürriyeti tahdit” suçlarından iddianame hazırlanan Mehmet Emin K. adlı öğretmen, 26 Nisan 2021 tarihinde tahliye edilmiş.
Bu dava ile ilgili karar dün verildi ve Mehmet Emin K, 30 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Daha fazla olmalı ceza; zaten mağdurların avukatı olan Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) Urfa İl Temsilcisi Cemile Karaboğa, cezanın az olduğunu belirterek karara itiraz edeceklerini söyledi.
Zira bu gibi durumlarda, iyi hal, daha önce benzer bir eylemde bulunulmamışsa ya d benzeri durumlar gözetilerek cezanın hükmü hafifleyip 3-4 yılda çıkabiliyor.
…
Bu gibi haberler ne ilk ne de son olacak.
Masumiyet karinesi var, hukuki süreç vesair var ama en azından benzer iddialara maruz kalan gerek devlet gerekse özel okullardaki öğretmenlerin bu süreçte açığa alınması gerekmez mi?
Ceza verilirken de kendine emanet edilen öğrencilere bu ve benzeri yönde yaklaşan kişilere en üst sınırdan ceza verilmeli.
Nasıl oluyor da hakkında taciz iddiası olan kişiler görevinin başında kalıyor?
Düşünün hakkında böyle bir iddia olan kişi diğer öğrencilere ders veriyor.
Masumiyet karinesi deyip akla ziyan bir süreci işletmek abesle iştigal eder.
Tamam, kişilerin iç dünyasını bilemezsiniz. İşe alınırken psikolojik durumunu gösteren röntgen de yok ancak yüksek sınırdan ceza, en azından bu gibi kötü niyetli kişiler için caydırıcı bir etki yaratabilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.