Tarık Othan
Tarık Othan yazdı: Hırsız var, polis var, savcı var, Nas var!
Eğitim Bir Sen önceki gün Diyarbakır’daki mide bulandıran yolsuzluk verileri ve ilişkileri üstü kapalı biçimde açıkladı. Bunun hükümete yakınlığıyla bilinen bir sendikanın yapması ilginç. Açıklamayı şubelerinde yapan Başkan Ramazan Tekdemir, Eğitim Bir Sen’e göre, Dicle, Çüngüş, Yenişehir ile Bağlar ilçelerinde milyonlarca lira sahte belge ve evraklarla zimmete geçirildiğini; bu yolla en az 3 milyon lira vurgun yapıldığını söylüyor.
Devam ediyor Tekdemir.
Yenişehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı İnönü Ortaokulu’na tadilat için 687 bin 970 lira harcama yapılmasının ardından, kısa bir süre sonra okulun yıktırılmış. Aynı tarihler içerisinde yıktırılacak olan okula 89 bin 444 lira doğrudan temin yoluyla tuvalet onarımı da yapılmış. Yine Yenişehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve bu kez de yapılmış gibi gösterilen bir iş var sırada. Müdürlüğün kurum binasının iç ve dış boyasının yapılmış gibi gösterilerek 49 bin 914 lira yolsuzluk yapılmış.
Devam…
Dicle İlçesi Têrkan Bölgesi’nde bu yılın ilk iki haftasında taşıma yapılmazken, yapılmış gibi gösterilip puantaj düzenlenmiş. İhtiyaç olmadığı halde norm üstü şube müdürü olarak görevlendirilen bir okul müdürü üzerinden yapılan adrese teslim taşıma ve yemek ihalelerinin özellikle incelenmesi gerektiğini söylüyor ve Tekdemir: Okul ve kurumların ihtiyaçları için Bakanlıktan gönderilen ödeneklerin nerelere harcandığı araştırılsın!
Devam…
Rehabilitasyon merkezleri ile ilgili de iddialarda bulunan Tekdemir, bu kurumlarda denetimlerin rüşvetle ya da haberli yapıldığını, engelli bireyler üzerinden haksız kazanç elde edildiğini vurguluyor ve bu kurumlarla ilgili ayrıntılı inceleme ve soruşturma talep etmiş.
Yapılır mı?
İşte burası tam bir muamma ve bu konuyla ilgili de iddialarda bulunmuş Tekdemir: Açılan soruşturmalar, ‘rüşvet havuzu’ oluşturularak elde edilen paralarla kapatılıyor ve ilgili milli eğitim bürokratı işaret ediliyor.
Vay memeleketim vay.
Bitmiyor mide bulandıran ilişkiler yolsuzluklar.
Devlet içinde iş tutanlar, işi nasıl yürüteceklerini çok iyi biliyor.
Şöyle açıklıyor bu durumu Tekdemir: Özel öğretim alanında muhakkiklerce kapatılmaları teklif edilen kurumların dosyalarının kişi ve kuruma özgü muamele gördüğü ilimizde bir hakikat halini almıştır. MTSK ve SRC kurs sahipleri ile özel görüşmeler yapan il milli eğitim bürokratının bu durumu neyle izah edilebilir? Kendi şahsi taleplerini reddeden kurumları denetleme ve soruşturmayla terbiye etmeye çalışmak nasıl açıklanabilir?
Özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin Destek Eğitimi Ram raporları kesilerek, ilçe Özel Eğitim Hizmetleri Kurulu’na itiraz ettirilip, rüşvet karşılığı bu raporların olumluya çeviriyor. Yetkisi bulunmayan bazı şahıslar müdür adına önemli evraklara imzalar atıyor, bu işlemler eliyle düzenlenen sahte raporlardan devletin zarara uğratıldığı iddiası soruşturulmalıdır. Kasım ve Aralık 2021 tarihlerindeki ödemeye esas RAM raporları özellikle incelenmelidir.
Peki, düzelir mi bunlar? Şahsen benim umudum yok.
Tekdemir, tam bu noktada yinde isim vermeden Büyükşehir Öğretmenevi eski Müdürü Yunus Memiş’in yargılanma sürecine de dikkat çekiyor: Hakkında sayısız tape, teknik ve fiziki takip olmasına rağmen kamu vicdanını tatmin etmeyen, kamuoyunu hayretler içerisinde bırakan adli ve idari sürecin yaşandı.
Memiş’in 11 Eylül 2021 tarihinde öğretmen olarak göreve döndürüldüğünü hatırlatan Tekdemir, “Ancak aylardır tek bir gün dahi görev yerine gitmemiştir” dedi.
Evet, hırsızlık var, rüşvet var, yolsuzluk var; bir de bu devletin, polisi var, savcısı var, hakimi var, muhakkiki var, var da var.
Ama en önemlisi balığın baştan koktuğu bir işleyiş var ve buna ne polis, ne hakim ne de savcı yetmez.
Tüm bunların yanına Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Benden başka bir şey beklemeyin. Bir Müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim," sözlerini koyalım ve bitirelim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.