Yûsif Bedirxan

Yûsif Bedirxan

Yusif Bedîrxan Yazdı: Diyarbakır; Terzilik Mesleği ve Erbabları - I

Foto: Arşiv

Memleket için çalışan çabalayan insanlar olmazsa o yerin bir anlamı kalmaz. Memleket tarihini, kültürünü, sosyal yapısını anlamamızı sağlayano  kişilerden biri de hem hukukçu hem yazar hem de bir memleket sevdalısı olan Halit Ötük’tür.

Halil Hoca, ilerleyen yaşına rağmen bu anlamda çalışan çabalayan bir insan…

72 yaşındaki Halit Hoca memleket hafızasını derlediği ‘Şehir Mektupları’ kitabında bir çok konuyu ele almış. Ben bugün yok olmayla yüz yüze bir mesleği, terziliği ele aldığı yazısını size derlemek istedim.

Hem kadın hem erkek terzilerin yer aldığı kronolojiye bir bakalım isterseniz.

Halit Hoca, yazısında terzileri şöyle tanımlıyor:

Yıllar yılı önemini koruyan bir zanaat olarak görebileceğimiz terzilik hizmeti zaman içinde çeşitli değişikliklere uğrasa da halen saygı duyulması gereken bir meslek.

Şekil ve uzay bilgisine hakim, bütün ile parçalar arasında ilişki kurabilme yeteneğine sahip ve bu sayede tasarım konusunda etkin olan, el ve parmaklarını ustalıkla, göz ve ayaklarını da uyumlu bir şekilde kullanabilen renkler ve dikiş ayrıntılarını algılayabilen, dikkatli, sabırlı, hesap kitap işlerine hakim, titiz, anlayışlı ve farklı görüşlere ve yeniliklere açık kişilerdir terziler.

Mesleğin tarihi ve kelime kökeni

Terzi” (derzi) ve terzibaşı (derzibaşı) kelimelerine, ilk kez, devletin Fetret Devri (1402-1413) yıllarında rastlıyoruz.

Burada ufak bir not da ben eklemek istiyorum. ‘Terzi’ kelimesinin kökeni sanırım ‘derzi’den geliyor. Kürtçe iğne demek. İğneden başlıyor her şey.

Dünyada İlk iğne ile dikiş diktiği için İdris Peygambere terzilerin pîrî denmiştir

Kadim kent Diyarbakır’da da Terzilik mesleği eski zamanlardan günümüze kadar gelişmiş ve bu kentte bu meslekten olanlara hep itibar edilmiştir.

Diyarbakır insanı gençlik dönemlerinden başlayan ve yaşlanmaya kadar geçen zaman içerisinde, berberini değiştirmeme geleneğini Terzisinde de göstermiştir.

Her zaman diliminde Diyarbakır terzileri entelektüel bir yapıya sahip, sosyal birikim sahibi, sosyal olayları takip eden, bağnaz olmayan ve yeniliklere açık meslek mensupları olarak süregelmişlerdir.

Ben bu mektubumda Diyarbakır’da Terzileri iki bölümde, Erkek Terzileri ve Kadın Terziler olarak anlatacağım.

Her iki katagoride de bu meslek sahipleri, Usta-Çırak ilişkisi içerisinde yetişmişlerdir. Denilebilir ki alaylı dediğimiz tarzda yetişen terziler daha başarılı ve daha ünlü olmayı bilmişlerdir.

Terzi esnafının yoğunlaştığı yer daha çok Buğday pazarı çevresiydi. Burada kırsaldan gelen insanların yoğunluğu nedeni ile Diyarbakır şalvarı ve yeleği başta olmak üzere elbise diken terzi esnafı vardı.

Diyarbakır’da erkek elbisesine ‘KATLIK’ denilirdi. O nedenle terziye gittim elbise diktirdim denmez; "Katlık diktirdim" denilirdi.

6-7 yaşındaki erkek çocuklar katlık giyince kendilerini büyümüş görürlerdi. Yoğurt pazarının karşısında ve ulu camiine yakın sokaklarda ise irili ufaklı terzi dükkânları vardı.

Bu terziler ayni zamanda elbise tamiri ve ütü yapan mütevazi dūkkanlarda çalışırlardı. Devam Edecek

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yûsif Bedirxan Arşivi