Mesut Fiğançiçek yazdı: Sur’da yaşam

Sur her şeyiyle yeniden dizayn ediliyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün Diyarbakır Valiliği’nin koordinesiyle yürüttüğü sokak sağlıklaştırma projesiyle Gazi, İzzet Paşa ve Melikahmet Caddelerin de yer alan işyerleri dokuya uygun şekilde yenilendi. Çalışmalar bazı yerlerde de kısmen devam ediyor.

Tüm bu çalışmalar Koruma Amaçlı İmar Planı kapsamında gerçekleştiriliyor.

Amaç tarihi ilçeyi turizme uygun bir yer haline getirmek.

Çalışmalar bu mantıkla yürütülüyor.

Kent merkezinde yaşanan olaylar nedeniyle yaklaşık üç buçuk yıldır sokağa çıkma yasağı devam eden Cemal Yılmaz Mahallesi’ndeki Alpaslan İmam Hatip Ortaokulu ve Alpaslan Anadolu Lisesi, 2018-2019 eğitim öğretim yılının ikinci dönemine yetiştirilerek 4 Şubat’ta açıldı. Vali Güzeloğlu, açılışı İzmir’deki fuarda habercilerle paylaşmıştı. Yeniden açılan okulun lise bölümünde 537 öğrenci ve 25 öğretmen, ortaokulda ise 157 öğrenci ve 11 öğretmen görev yapacak. Sanırım taşımalı hizmetle eğitim veriyor. Zira okul çevresinde 4 bin konutluk alan çatışmalar ve sonrasındaki yıkım çalışmalarıyla yok oldu.Okula yakın ev neredeyse yok denecek kadar az.

…

Çatışmalı bölgede yer alan ve çatışmaların simgesi haline gelen Kurşunlu (Fatihpaşa) Cami’nde de restorasyon çalışmalarında sona gelindi.

Kentteki ilk Osmanlı eseri olan Fatih Paşa Camisi'nin restorasyonunda çalışmaların yüzde 99 tamamlandığı, çevre düzenlemesinin ardından faaliyete geçeceği önceki günlerde duyuruldu. Restorasyon için yaklaşık 3 milyon 700 bin lira harcama yapılmış.

Sur Kaymakamı Abdullah Çiftçi, Mart’ta hizmete açılacak, yapıdaki kurşun izlerinin bir kısmının yaşananların anlaşılması için silinmediğine önceki haftalarda vurgu yapmıştı.

Yine kentin simgelerinden Dört Ayaklı Minare (Şeyh Mutahhar Camisi) daha önce tamamlanarak ibadete açılmıştı ve Dört Ayaklı Minare’nin üzerindeki çatışma izleri o günleri anlatırcasına hala duruyor.

…

Tüm bu çalışmalarla üç yıldan fazla bir süre önce yaşanan çatışmaların fiziki izleri silinip, ilçe daha güzel bir hale getirilmeye çalışılıyor. Artık bir turizm merkezine dönüştürülmeye çalışılan tarihi ilçede sokak aralarındaki Diyarbakır evleri birer birer kafeye dönüştürülüyor.

Gazi ve İzzetpaşa Caddesinin ara sokaklarında onlarca tarihi ev kafe olarak işletiliyor. Kimi evlerde lokanta yapılmak üzere restore ediliyor.

Çalışmaların sürdüğü ve kapalı olan mahallelerde de durum çok farklı olmayacak. Buralarda büyük yapılar butik otel, küçük olanlar ise kafe veya restorana dönüştürülecek büyük ihtimalle.

Sur ilçesinde Koruma Kurulu’nun verdiği izinle kentsel sit alanında bulunan 16'ncı yüzyıldan kalma Vahap Ağa Hamamı lüks restoran olarak hizmet veriyor olması zaten bu düşüncenin dışa vurumu.

Sur’da yaşanan fiziki yıkımın ve travmanınizlerini tüm çalışmalara rağmen silmek o kadar kolay olmasa gerek.

İlçedeki mahallelerde kendi dayanışmacı kültürü ile yaşayan aileler artık yok, olmayacak da…

İlk önce ilçenin binlerce yıllık insan profilideğiştirildi.

Bu ve sonraki çalışmalarla ilçe yaşam alanından çok turizmin çekim merkezi haline getirilecek ve bu değişim ilçenin hem insani hem deekonomik yapısını da kökünden değiştirecek.

Bu iyi mi, kötü mü olacak bilmiyoruz. Her şeyi zaman gösterecek.