11- 14 Mayıs seçim tarihi açıklandıktan hemen sonra arkadaşlarımla ortak olarak Türkiye genelinde yaptığımız saha araştırmalarında belirlediğimiz en önemli bulgu şuydu;14 Mayıs seçimlerinde seçmenlerin çoğunluğunun zihin ve ruh dünyasında iki kavramı yakaladık.

TEPKİ ve ŞÜPHE: Bu iki kavramı tespitte seçmenin 14 Mayıs seçimleri ile alakalı duygularını dinlerken buldum.

Evet, seçmenin büyük bir bölümünde son ekonomik sıkıntılar, dizginlenemeyen enflasyonun neden olduğu hayat pahalılığı, hukuk alanında meydana gelen olaylar nedeniyle Cumhur İttifakının lideri konumundaki Ak Partiye tepki var.

Bu tepki bazı insanlarda öfkeye kadar ulaşmış durumda.

Yine aynı seçmen kitlesinde Millet İttifakının lideri konumundaki Kılıçdaroğlu'na yönelik endişe ve yönetememe şüphesi hemen kendini gösteriyor.

Özellikle terörün yeniden hortlaması ve toplumsal huzurun bozulmasına yönelik eleştiriler endişeye yol açıyor. Ayrıca 7 Cumhurbaşkanı yardımcısı ile çok başlı bir Cumhurbaşkanının etkin bir görev yapamayacağı algısı etkisindeki seçmen Millet İttifakının seçimi kazansa bile bir istikrarsızlık yaşanacağı endişesini sık sık dillendiriyor.

Akdeniz Bölgesindeki illerden birinde seçmene yönelttiğimiz kime oy vereceksin sorusuna verdiği cevap çok çarpıcıydı. Şöyle diyordu vatandaşımız “Yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal.’ Aynı görüşler Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesinde de mevcut.

12- Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki illerde yaptığımız araştırmalarda karşımıza çıkan bir başka konuda bölge illerindeki siyasi partilere yapılan katılımlar ve bu katılımlarla ilgili yapılan propaganda. Güneydoğu insanı bu katılım törenleri gerçekçi bulmuyor ve bu politik gösterilere şov gözüyle bakıyor. Bazı bölge insanları bu katılımların ters tepki verdiğini, ildeki teşkilatların ve Milletvekili Adaylarının bu tür gösterilere inanırsa çok büyük bir hesap yanlışlığı yapacaklarını dillendiriyor.

13- Dikkat çeken bir başka eksik yön ise yereldeki il teşkilatlarının ve Milletvekili adaylarının seçim sandık görevliler konusunda yeterli çalışmadıklarını, bu hususta etkin, sonuç alıcı planlamalar yapmadıklarını gözlemledim.

14- Güneydoğu Anadolu illerinde görev yapan bürokratlar, öğretmen, memur ve işçiler daha önceki seçimlerde en azından Milletvekili adaylarını tebrik etmek için seçim lokallerine kısada olsa ziyarette bulunurken bu seçimde bu önemli kitlenin tamamen kabuğuna çekildiğini ve adeta ortalıkta görünmemek için seçim lokallerinin önünden bile geçmediğini görmem, bölge siyasetini ve burada yapılan birçok seçimi gözlemlemiş biri olarak çok dikkatimi çekti. Yine eski seçimlerde adaylar kamu kurum ve kuruluşlarına, hastanene ziyaretlerine önem verirken bu seçimde bu konunun ihmal edildiğini, yeterince bu alana yönelik çalışma yapılmadığına tanık oldum.

15- Milletvekili adaylarının kent insanlarına seslenecek broşür ve el ilanlarına yeterince yönelmedikleri, sınırlı ve dar bir alanda propaganda çalışmaları yaptıkları tarafıma iletilen başka bir problemdi.

16- Güneydoğulu seçmenlerle konuşurken Partilerin ve liderlerin başta İstanbul, Ankara, İzmir olmak üzere büyük şehirlere önem verdiğini, Güneydoğuyu çok fazla önemsemediği ve dikkate almadığına yönelik sahada dillendirilen eleştirileri sıkça duyduk. Devam Edecek.