Sedat Eriş yazdı: Seçim Nabzı – 3

5-Ülke genelinde yaptığım araştırmalarda elde ettiğim oy kullanmama –sandığa gitmeme bulgusunun Güneydoğu illerinde de gözlemem, demokratik hakların kullanılmaması noktasında beni son derece rahatsız etti.

Endişe veren bu durumu önlemeye yönelik etkin bir propaganda yapılmaması sonucunda seçime katılım oranın eski seçimlere nazaran daha az olma ihtimali demokrasimizin geleceği açısından son derece mahsurludur.

Sandığa gitmeme, oy sandığına küsme aynı zamanda seçmenin siyasete duyduğu güvensizliğin ilk belirtisidir. Toplumsal hayatımızın en temel sorun çözme metodu siyasettir ve siyasete kızmak, kırılmak, güvensizlik duyulması Demokrasimizin geleceği açısından son derece sakıncalı bir durumdur.

6- Ülke genelinde yaptığım araştırmalarda elde ettiğim-Siyasi Parti yerel unsurlarının gençleri ihmal etmesi, yeterli düzeyde bu yeni jenerasyona ilgi göstermemesi, gençliğin beklentisine uygun bir proje geliştirme eksikliğinin olması, gençlerin ruh ve zihin dünyasına seslenecek bir dil, söylem ve propaganda geliştirmede eksik kalınmasının Güneydoğu illerinde daha keskin bir eksiklik olarak gözlemledim. Parti yerel unsurları, Partilerin Milletvekili adaylarının 14 Mayıs seçimlerinde ilk kez oy kullanacak 6 milyona yakın genç seçmeni ihmal etmesi, yok saymasının politik faturası çok ağır olacaktır. Yine yerel il teşkilatlarının ve Milletvekili adayların üniversite gençliğine yönelik yetersiz ve cılız çalışmalarının siyaseten etkisi politik tarihimize mutlaka bir not olarak düşecektir ve akademi dünyasının politikacılara etkili bir ders verecekleri ihtimali çok güçlü olarak orta yerde durmaktadır.

7- Güneydoğu kentlerindeki saha analizimde beni çok etkileyen, şaşırtan bir durumda seçmenin politikacıdan daha çok politikayı öğrendiğini, yerel aktörlere çok ince bir siyaset yaptıklarını adeta politik manada dalga geçtiklerini görmemdi.

8- Güneydoğudaki yerel unsurların ve Milletvekillerinin oy isteme noktasında hatır gönül ilişkisiyle hareket ettiklerini, seçmenin bilinçaltındaki sorulara doyurucu cevap verecek bir söylem geliştiremediklerini görmüş olmamdan dolayı bölge illerindeki bazı seçmenleri daha karasız bir konuma sürüklendiğini söylemem abartı değil..

9- Her toplantıda dile getirdiğim, siyaset konuşmalarımda değindiğim en önemli söylemim şudur. Demokrasilerdeki seçim stratejisi kötünün iyisini seçmektir. Yani hiçbir insan mükemmel olmadığı gibi hiçbir siyasi parti, aday ve yerel unsurlarda mükemmel değildir. Bu gerçeğin siyasi parti ve adaylarda nasıl olsa seçmen bize oy vermeye mecburdur ve mahkûmdur kötü algısına dönüşmüş durumdadır. Dolayısıyla 14 Mayıs seçimlerinde gerek ülke gerek Güneydoğu illerinde siyasi partilerin, teşkilatların, Milletvekili adaylarının seçmenlerin gönlüne hitap edecek, onların zihinlerinde coşku, heyecan ve motivasyon oluşturacak bir ilgi ve alaka göstermedikleri için 14 Mayıs seçimlerinin nasıl sonuçlanacağının tahminini zor sokmakta ve bu seçimin belirsizliğini gittikçe katmerleştirmektedir.

10- Ülke sathında ve Güneydoğu Anadolu illerinde yaptığım saha çalışmalarında yerel il teşkilatların, Milletvekili adaylarının kentin sorunlarına yönelik bir proje ve söylem geliştirmede yetersiz olmaları seçmenin zihin dünyasında hiçbir şey değişmeyecek, yine hayal kırıklığına uğrayacağız düşüncesi 14 Mayıs seçimlerine yönelik olumsuz bir algıya yol açmaktadır.

Bir örneklem yapayım: Güneydoğu Anadolu’nun en büyük kentlerinden biri olan Batman’ın İstanbul trafiğini aratmayan sıkışıklığı, yeterince alt, üst geçitlerinin yapımının ihmal edilmesine yönelik adayların, yerel teşkilatlarının bu sorunun çözümü noktasında yeterli ve doyurucu bir açıklamam yapmaması seçmenin oy vermede isteksizliğine neden olmaktadır. Bu hususta yaptığım görüşmelerde trafik sorunun çözümü noktasında yerel belediyelere topun atılması, bu husustaki eleştirilerin faturasının kayyumlara çıkarılması çok haklı değil. Zira merkezi hükümetlerin böylesi sorunlara karşı çözüm için destek vermede isteksiz durması problemleri sadece ötelemekte ve işi çıkılmaz bir noktaya sürüklemektedir.

10- 14 Mayıs seçimlerinden önceki seçimlerde görülen heyecan, motivasyonun yeterli düzeyde olmamasının nedenleri arasında ülkemizin 11 ilinde yaşanan deprem felaketi, ağırlaşan enflasyon ve hayat pahalılığı elbette vardır, etkindir etkilidir ama siyaset her sorunu, ağır problemi çözmek için yok mudur? Devam Edecek

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sedat Eriş Arşivi