Sedat Eriş
Sedat Eriş yazdı: Seçimin Nabzı - 1
“Geldi, gelecek” diye ne zamandır gün sayılan seçime 20 günden az bir süre kaldı.
Bir bakacağız, 14 Mayıs sabahında ellerimizde seçmen kartları, sandık başına gideceğiz.
Ya sonra?
Sandığa gittik, oylarımızı kullandık, akşam oldu; televizyon karşısında oturmuş, haber ve yorum yasağının Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından kaldırılmasını ve sonuçların açıklanmasını bekleyeceğiz.
Herkes merakla nasıl bir sonuçla karşılaşacağız diye ekran karşısına geçecek?
Etrafa bakıyorum da hiç şimdiki kadar sonucu kestirilemeyen bir seçim hatırlamıyorum.
Belirsizlikler geçmişte olmadı değil, oldu; pek çok seçim gecesi şaşırtıcı sonuçlar alınabildi.
Ancak, hemen her seçimde, sandığa düşecek iradenin ne olabileceğini sandık başına gitmemize bir ay kala tahmin edebiliyorduk.
Bugün kamuoyunun gündeminde 2 temel soruya cevap aranıyor;
1-20 gün sonra yapılacak erken genel seçimlerde sandıktan kim cumhurbaşkanı olarak çıkacak?
2-Hangi ittifak daha çok milletvekiliyle Meclis’te temsil edilecek?
Toplumda genel kanaat, seçimin ortada olduğu, iki ittifakın ve onların cumhurbaşkanı adaylarının muhtemel oylarının birbirine yakın göründüğü ana fikri dolaşıyor.
Bu ön kabul doğru mu?
Şu anda ağırlıklı alternatif seçenek budur demek çok yanlış bir yargı olmaz.
Yaptığım saha araştırmalarında İktidara kızgın ancak muhalefetin Cumhurbaşkanı ve Milletvekili adayını da tasvip etmeyen seçmenler var ve o kitlenin oranının ne kadar olduğu tam bilinmiyor.
İki ana adaya gitmeyecek oylar üçüncü veya dördüncü adaya yönelebilir mi?
Bence böylesi bir ihtimali yok saymak yanıltıcı olabilir.
Farklı adaylara gidecek oy oranı toplamda %7’in üzerine çıktığı takdirde seçimin ilk turda sonuçlanmaması, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalma ihtimalini ortaya çıkarır.
Bu sebeple de, muhalefetin adayının kazanmasını arzu edenler, diğer iki adayı fazla gibi gördükleri için, o iki adaya oyun bozucu, bir toplum mühendisliği olarak bakıyor.
Seçim gerçekten onlar yüzünden yani İnce ve Oğan yüzünden ikinci tura kalır ve o turda kendilerinin de değişmesi gerektiğini söyleye geldikleri iktidarın devamını sağlayacak bir sonuç ortaya çıkarsa, nasıl bir tepkiyle karşılaşacaklarını herhalde hesap ediyorlardır…
Hesap etmiyor olabilirler mi?
Bence etmiyorlar ya da etmek istemiyorlar.
Devam Edecek…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.