Malumun ilanı: Rüşvetin belgesi

Malumun ilanı: Rüşvetin belgesi
AK Parti eski milletvekili Abdurrahman Kurt, Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarda Diyarbakır’da kamu kurumlarında eleman alımında Devlet Su İşleri...

AK Parti eski milletvekili Abdurrahman Kurt, Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarda Diyarbakır’da kamu kurumlarında eleman alımında Devlet Su İşleri için 80 bin lira, havaalanında silahlı güvenlik görevlisi olabilmek için 22 bin lira ödemek gerektiğini öne sürdü. Kurt, “Her şey bir yana da Diyarbakır’da kamu kurumlarında eleman alımlarında kadro satışı o kadar içselleşmiş ki akıl almıyor. En son DSİ için 80 bin civarı rakamlar artık birileri buna da edibese demeyecek mi?” diye yazdı.

Ardından AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Süleyman Serdar Budak savunma refleksiyle, “Eğer bu işi yapan varsa belgelerle ortaya konulursa lanetlemek lazım ama ortada belge yoksa bu işi yapan yoksa bu tür mesajlar havaya laf söylemektir. Bu tür bir açıklama yapmanın sosyal medyada bunu paylaşmanın bir anlamı yok. Bu da ispatlamazsa iftira atılmış demektir, ben kendisini arayıp kendisiyle de bu konuyla ilgili görüşeceğim” dedi.

Kurt’un iddiası oldukça açık: DSİ ve Havaalanındaki işçi alımlarını işaret ederek; üstelik 22-80 bin lira gibi paraların işçi alımlarında döndüğünden söz ediyor.

İl Başkanı Budak ise “kesinlikle yoktur” demiyor ve iki ucu açık bir yorumla Kurt’tan belgelemesini istiyor.

Ola ki varsa da ispat istiyor ve“Böyle bir şeyi uluorta konuşmanın ne anlamı var” mealinde alttan alan bir kıvamda ‘beri gel’ diyor.

Açıklama, kanıtlanırsa “lanetlenecek”, kanıtlanmazsa “esefle kınanacak” kıvamda ve kısa bir şekilde hazırlanmış.

Civangate olayında mahkeme tutanaklarına geçmiş o meşhur “rüşvetin belgesi mi olur?” kıvamına dönebilecek bir diyalog başlatıp köşesine çekildi Abdurrahman Kurt.

Normal şartlarda Kurt’un malumun ilanı açıklaması “suç duyurusu” niteliğinde.

DSİ’ye, havaalanına kaç kişi alındığı birkaç saatte çözülecek bir düğüm, ancak “belge” meselesi karışık bir konu.

Bu gibi alışverişlerde fiş, tahsilat makbuzu vs kayıt altına alıcı belgeler verilmiyor maalesef!

Ancak beyanla ortaya çıkacak konular ve işe başlayan kişi/lerin de, “çıkıp ben bu parayı verdim” demesini beklemek saflık olur.

Sadece Diyarbakır’da değil, birçok yerde güç odaklarına yamananların bu türden gizli çıkar ilişkileri yürüttüğü bilinen bir şehir efsanesi.

Sorulması gereken şu:

Ak Parti’den uzaklaş (tırıl)an Kurt, durup dururken böyle bir açıklamayı yapma ihtiyacı neden duydu?

Şunu da unutmamakta fayda var: Bir dönem içinde oldukları çarkın dışında kalanların reflekslerinden biridir kirli çamaşırları ortaya sermek.

Çıkar ilişkileri dün de vardı, bugün de var ve Kurt’un ifadesiyle “içselleşmiş” durumda.

Bugün ifşa etmenin anlamı dışarda kalmanın verdiği memnuniyetsizlik mi acaba?

Geçmişte hasıraltı edilen ve cezasızlıkla bir nevi ödüllendirilen çok daha büyük olaylar yaşandı bu ülkede. Bugün dile getirilmesinin ne halk nezdinde ne de vicdanlarda bir karşılığı yok maalesef.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.