Kentin ciğerlerine dokunmak
Kent Ormanı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından imara açılırken, diğer yandan Diyarbakır Şehir Plancıları Odasının Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Dicle Vadisi’ni yapılaşmaya açan Dicle Vadisi Rekreasyon Alanı Projesi’nin 1’inci etabın iptali istemiyle açtığı davada mahkeme, Bakanlığın işlemlerini hukuka, mevzuata, kamu yararına aykırı bularak iptaline karar verdi. Bir olumlu, bir de olumsuz olmak üzere iki karar…
Diyarbakır’ın hava koridoru olarak nitelenen Kent Ormanıyla ilgili süreç bugün ile sınırlı değil.
Kent Ormanı; Talaytepe-Mastfroştepe arasında, Şanlıurfa yolu, Mahabad Bulvarı ileDiclekent Bulvarı’nın arasında bulunan üçgendeki 700 hektarlık bir alanda yer alıyor ve kentin akciğeri olarak tabir ediliyor.
Bu alan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığıtarafından 2012 yılında kentin yeşil alan ihtiyacını karşılamak üzere düzenlendi.
Aynı Bakanlık yaklaşık üç sonra 2015 yılında Kent Ormanı imara açarak (karar yeni değil) veüstelik söz konusu alanın 290 hektarlık bölümünü de askeri bölgeye dönüştürmek için plan değişikliğine gitti.
Bu plan değişikliğine karşı 24.11.2015’te Büyükşehir Belediyesi 552 kişiyle birlikte ilgili sürecin kaçırılmaması amacıyla itirazda bulundu ve 16.02.2016’da plan değişikliğinin iptal edilmesi için mahkemeye resmi müracaat yaptı.
Belediye, Kent Ormanı’nın tamamının yeşil alan olarak değerlendirilmesi, yapılaşmaya izin verilmemesi ve yürütmenin durdurulması için Diyarbakır 3. İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme, görev yönünden davayı reddederek Danıştay’a gönderdi.
Müracaatta, ‘yapılan imar plan değişikliğiyle kentin hava koridoruna müdahale edildiği, yeşil alanların azaltılarak kentin nefes almasının engellendiği, yeşil alan olarak önerilen alanın aynı zamanda su kaynakları koruma alanı olduğu, değişiklik işleminde yerel katılımın sağlanmadığı, görüşlerin dikkate alınmadığı, askeri alan olarak ayrılan yerin kentin gelişme yönünde kaldığı ve mevcut ulaşım planını işlevsiz kıldığı’ yönündeki görüşlerine yer verildi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü, Bakanlığın 03.02.2016 tarihli oluruyla, 15.10.2015 tarihinde yapılan değişiklikte yeniden düzenleme yapılmasını gerektiren bir husus bulunmadığına; aktif yeşil alanın kentin yalnızca bir bölgesinde toplanmasına gerek olmadığını ileri sürdü.
…
Kararın yakın geçmişi ve hukuki süreç hakkında hafıza tazeledikten sonra devam edelim.
…
Sur’da yaşanan çatışmalı süreç, kayyım uygulamaları ve 2015’te dört ay arayla iki kez yapılan genel seçimler ve devamındaki rejim değişikliği ve iki önemli seçimimle de farklı bir yöne savrulan siyasi havanın etkisiyle neredeyse unutulan bir süreçte askeri bölge fikrinden vazgeçilirken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yaklaşık 3 bin dönümlükalanı imara açması yeniden bu tartışmayı alevlendirdi.
TMMOB Diyarbakır ŞubesiDiyarbakır Barosu ile birlikte kararın iptali için dava açtı ve süreç işliyor. Gerekçeler yukarıda belirtilen minvalde.
Ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın imara açma ile ilgili gerekçesinde “Bağlar’ın ve Şehitlik semtinin riskli bölge ilan edilmesiyle, oradaki nüfusun tahliye edilmesi” var...
Bir nevi kentin uzun yıllar içinde yanlış yapılaşma izinleriyle kangren haline gelmiş yerleşim yerlerinden ikisi (büyük ihtimalle TOKİ üzerinden) değiştirilmek isteniyor.
Ancak şunu sormak da fayda var sanırım:
Bağlar ya da Şehitlik’teki gelir düzeyi oldukça düşük nüfus için mi yoksa gelir düzeyi yüksek olan kesimler için mi bu düşünülüyor?
Bu uygulama Sur’da denendi.
Kentin batıdan hava alan cephesi (Karacadağ’dan gelen temiz hava koridoru) neredeyse kapatılmışken ve bu imar planı ile tamamen kapatacağı kesinken, neden başka alternatifler tartışılmıyor da bu alandan bahsediliyor?
Dicle Vadisi Rekreasyon Alanı Projesi’nin iptali güzel bir emsal kararken; Diyarbakır’ın soluk alabileceği bir yerin imara açılması; şehri nefes alamaz duruma getirmekten başka bir işe yaramayacak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.