İyi/Kötü Baba

Sosyal bir varlık olmamızın getirdiği birçok sorunlar var. Kimi zaman bu sorunların üstesinden gelebildiğimiz gibi gelemediğimiz durumlarda oluyor. Şuan var olan sorunlarımıza odaklanalım. Sayalım aşk, para, yalnızlık, mutsuzluk… Kendi dertlerimiz bize bir dağ gibi görünecektir.

Sorunlarınızı heybenize doldurun. En yakın acil servise gidin. 2 saat kapıda oturun. Soğukta tir tir titreyen insanları ya da insanların açlıktan ve susuzluktan öldüğünü düşünün. Sokakta yaşam mücadelesi veren insanlara tanıklık edin… O dağın nasıl güneşe maruz kalmış buz parçası gibi eridiğini göreceksiniz. Bence tecrübe edinmek okul diploması almak kadar önemlidir.

Başınızı sokabildiğiniz dört duvarınız var mı? Her gün uyandığınız bir yatağınız var mı? Her acıktığınızda karnınızı doyurabiliyor musunuz?  Giyecek giysileriniz, ayakkabınız var mı? Her gün şikayet ederek gittiğiniz bir işiniz var mı? Siz milyonlarca insandan daha zenginsiniz. Ama biz insanoğlu çok nankörüz. Şükür edeceğimiz yerde şikayet ediyoruz. Günlük yaşantımız içerisinde bencil bir hayat sürdüğümüzün farkında bile değiliz.

Empati, günlük hayatta çokça karşılaştığımız bir kavram. Ne kadar empati kurabiliyoruz? Empati kavramını bilmek yeter mi sizce? Tecrübeden bahsetmiştik, bilmek yetmez bence, tecrübe edinmek gerek. Arkadaşlarla aile ziyareti, bizlere bu tecrübeyi kazandırdı. İnsanların sorunlarını dışardan göremeyiz. içlerin eğirmek, onlarla konuşmak, dertlerini dinlemek gerekir. Önyargılı olduğumuz için herkesi sıcacık yatağında, karnı tok olarak düşünüyoruz.

Tecrübe edindiğim en acı tablo, kadınların ve çocukların ortada kalması… Kocası tarafından terkedilmiş, çocuklarıyla ortada kalmış birçok kadın. Kimisi madde bağımlısı çalışmaz, kıraathanede oturur. Kimisi başka bir kadınla kaçıp gitmiş. Kimisi aşırı şiddet uyguladığı için kadın çocuklarıyla adamı terk etmiş. Gerçekten dışardan bakıldığında bunu göremiyoruz.

Çok karşılaştığım başka bir durum var. Yaptığımız gönüllü yardıma çevremden destek verende var. “Bu devirde aç insan mı var.”diyende…  Bu ziyaretleri gerçekleştirmeden, insanlarla iletişim kurmadan,  onları dinlemeden nasıl bir yaşam sürdüklerini bilemeyiz. Bende bilmiyordum. Dedim ya okul diploması kadar önemli tecrübe edinmek.

Bir arkadaşımızın rastladığı bedensel engelli 13 yaşında bir kız çocuğu dileniyor. Biraz sohbet ettikten sonra ev adresini ve iletişime geçmek için telefon numarası istiyor. Guruptan birkaç arkadaşla ziyaret ettik. İki odalı bir ev beş çocuk ve bir acılı anne…  En büyük kızı bedensel engelli sultan.

Anne veya baba olmak, bence mutluluğun sürdürülebilmesinin en büyük etkeni.  Mutluluk öyle bir şey ki, üzülmek gibi değil. Günlerce üzülebilirsin ama günlerce mutlu olamazsın. Ama çocuk bu mutluluğu günlerce yaşatabilir. ( ben henüz yaşamadım ama çevremde çok mutlu anne ve baba gördüm)

Annenin anlattıkları bizleri öyle bir sarstı ki… Beş çocuğuyla birlikte kocasından kaçmış. Annenin anlattığına göre madde bağımlısı, çalışmıyor.  Bedensel engeli sultanı dilendiriyor. Kadına ve çocuklarına şiddet uyguluyor. “Çocuklarımı dövmesine dayanamadım. Onları öldürmesini bekleyemezdim. Bu evi tutum. Kızımın engelli maaşıyla geçiniyorum.  Şimdi her yerde beni arıyor. Bulmaması için dua ediyorum.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi