Diyarbakır’ın üretime dayalı markalaşma başarısıyla öne çıkan firmalarından Lila Kozmetik, geçtiğimiz Haziran ayında yangın çıkmış ve 8 bin merelik toz üretim alanı yanmıştı.

Lila Kozmetik Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cansız, yangın sonrası yaptığı açıklamada, statik elektrikten dolayı çıktığı tahmin edilen yangına kendilerinin müdahale ettiğini ardından da OSB’deki ve şehirden gelen itfaiye araçları ve TOMA’larla birlikte çok hızlı bir müdahale gerçekleştiğini ve güçlü bir yangın olduğu için yüzde 30’luk kısmın yandığını dile getirmişti.

Yangında tek sevindirici kısım can kaybının olmaması.

Yangın sonrası bir yazı kaleme almış ve şu önerilerde bulunmuştuk:

Burada gözden kaçan ve yazının asıl konusu olan yangınla ortaya çıkarabilecek ve diğer tüm firmaları da ilgilendiren olası benzer durumlarla ile ilgili ayrıntılar.

Lila Kozmetik Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cansız, yangın sonrası itidalli bir şekilde durumu izah ederek, can kaybının olmamasının kendilerini sevindirdiğini vurguluyor.

Bin nasihate evla musibet sonrası, Diyarbakır OSB’de UMKE ve itfaiye ekiplerinden oluşan 141 kişi, 18 araçla ilk kez geniş kapsamlı ve senaryosu kurgulanmış bir yangın tatbikatı gerçekleştirdi.

Bizde işler böyle işliyor; Bir musibet bin nasihatten evla olmaya yetmiyor çoğu zaman.

Haber sonrası sosyal medyada “Gerçek yangın LİLAFİX’te oldu. Ve bildiğimiz kadarı ile OSB itfaiyesi sınıfta kaldı” eleştirisi yapılarak akla yatkın şöyle bir öneri geldi: OSB’den 3 kilometre ötede Devegeçidi barajı var; Çok büyük avantaj. Peki, bütün bölgede yangın söndürme helikopteri var mı? Asıl OSB yönetimi ve İşinsanları kurumları bunun üzerinde durmalı.

Bu yapıcıc eleştiriye bir katkı da bizden olsun; 720 hektar alana sahip Diyarbakır OSB’de olası bir yangına müdahale için sadece bir itfaiye aracı ve arazöz var bilgisini paylaşmıştık.

Kentin ekonomik gelişiminde ön açan durumda olan firmaları, böylesi tehlikelerden korumak OSB ve kent yöneticilerinin önceliği olmalı.

Olası bir yangına müdahale için kilometrelerce öteden gelecek itfaiye araçlarını beklemektense; bir merkez OSB’nin içinde kurulmalı. OSB’den 3 kilometre ötedeki Devegeçidi Barajı gibi çok büyük avantaj göz ardı edilmemeli.

O günden bugüne OSB yönetiminin bununla ilgili ne yaptığını en azından ben bilmiyorum. Bunu bir eleştiri yazısı olarak değil de eksikleri işaret eden bir dost tavsiyesi olarak algılanması dileğiyle geçmiş olsun diyoruz…