Ahmet Baran yazdı: Ortaya karışık hayat
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, fahiş fiyat artışları yüzünden vatandaşlarıın canının yandığını bildiklerini belirterek, “Kurdaki müsilajı temizlediğimiz gibi enflasyondaki müsilajı da en kısa sürede ortadan kaldıracağız. Ekonomik gerekçelere dayanmayan fahiş fiyat artışlarıyla insanımızın alım gücünü düşürenlerin gözlerinin yaşına bakmayacağız. Kısa bir süre içinde tüm bu karmaşayı bir düzene sokmuş olacağız” dedi.
…
Fahiş fiyat demişken iğneden ipliğe her şeye etki eden elektrikteki fahiş fiyat artırımıyla devam edelim.
Tüketici Konfederasyonu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun 1 Ocak 2022 itibarıyla yüzde 50 ila yüzde 12 aralığında yaptığı elektrik zamlarının iptali için yargı yoluna başvurduğunu duyurdu.
1 Ocak 2022’den itibaren geçerli olmak üzere yapılan fiyat artışlarının ‘Cumhuriyet tarihinin en yüksek oranlı zammının’ yapıldığına dikkat çekilen açıklamada, söz konusu karar ile sosyal devlet anlayışından vazgeçildiğine ve en temel tüketici hakkı olan ‘enerjinin adil ve herkese ucuz ve imkânına göre ulaştırılması’ hususunun göz önüne alınmadığına vurgu yapıldı.
…
Amerikalı Terry Wallis, 20 yaşında. Bir yıllık eşi Sandy (Sandra), 16 yaşında kızları Amber’i doğuruyor. Terry kızının doğumundan altı hafta sonra, 1984’de, kamyonetiyle köprüden uçuyor. Bulduklarında hareketsiz, tepkisiz. Ağır kafa travmasıyla komada getiriliyor hastaneye… Yatış o yatış. Tam 19 yıl bir tür bitkisel hayat.
Ancak 2003’de, 19 yıl sonra aniden uyanıyor, konuşmaya başlıyor! Yanına gelen yaşlı kadını görünce “Anne” diyor, ikinci kelimesi “Pepsi”, bir süre sonra da “Süt”… “PepsiCo” bu fırsata zıplamış mıdır bilmiyorum ama zamanla daha önemsiz, gereksiz kelimeleri de geri geliyor.
Komadan uyandıktan sonra, haberleri, televizyonlardaki yorumcuları izlediğinde yerli-yersiz durmadan gülüyor. Gerçeği mizah, mizahı gerçek sanıyor. Ailesi kahkaha krizlerden endişelenip doktoruna götürüyor hemen. Ama doktoru, “O sendrom hepimizde oluştu, merak etmeyin” diyor ve her şeye gülen Ankaralı Terry Wallis’e ekran terapisi öneriyor: “TV haberleri yerine “Zaytung”u takip et…”
…
Son dönemde yaşananları da biz Terry Wallis’in ağır koma halinde izliyoruz.
Neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmeden; bir televizyon kanalında ‘kahramanlık’ arzı endamıyla izlerken bir diğerinde yapılanları yerli yerine oturma telaşıyla saçmalayanların kelime dağarcıklarını zorlayışını hipnoz halde izliyoruz.
Oysa gerçek sokakta, evde yaşananlarla ortada.
…
Sidney Poitier, Tarladaki Zambaklar filmiyle En İyi Erkek Oyuncu Oscarı’nı kazanan ilk siyah ve ilk Bahamalı aktör olmuştu. 94 yaşında hayatını kaybeden Poitier, yarım asırlık sinema kariyerine birçok ilki sığdırdı. Poitier özellikle Bahamalar’da apartheid’ın yıkılışına ve bağımsızlığa götüren protestoları ateşleyen film olarak gösterilen No Way Out ve “Bana Mr. Tibbs derler” repliğiyle beyaz bir bahçıvanı tokatladığı Gecenin Sıcağında filmiyle hatırlanıyor: “Bana sürekli olarak hayatımın ‘zenciliği’ne dair sorular soruyorsunuz. Ben bir sanatçıyım, bir erkeğim, Amerikalıyım, çağdaşım. Ben çok fazla şeyim, bu yüzden saygılı olup bana sadece bu şeyleri sormamanızı diliyorum.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.