Erken seçimi kim istiyor?
Yerel seçimlerden sonra muhalefetin erken seçim isteyebileceği yorumlarına karşın, bu yönde bir çağrı yapmayacaklarını söyleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Seferihisar’daki konuşmasında iktidarın erken seçim kararı almak zorunda kalabileceğini iddia etti.
Kılıçdaroğlu, durup dururken bu iddiayı neden ortaya attı bilinmez ancak, muhalefetin erken seçim çıkışıyla ilgili olarak Ak Parti MKYK toplantısı sonrası Parti Sözcüsü Ömer Çelik değerlendirmelerde bulundu:
"Erken seçim diye bir şey yok. Seçimler bitti. Milletimiz artık seçim gündeminin geride kalmasını arzu ediyordu. Vatandaşlarımızın beklentisi reformların yapılması, etrafımızdaki sorunların azaltılması ve önümüze bakacak şekilde Türkiye'nin gelişmesine imza atılması için çeşitli politikaların ortaya koyulması. Erken seçim gündemi, bizim gündemimizde yok. Bunu herhangi bir politik meydan okuma gündeme getiriyorsa bunu gündeme en son getirecek kişi Kılıçdaroğlu'dur. Hükümet gündemine hakimdir. Türkiye dirayetle yönetilmektedir. Hepimizin patronu vatandaştır, vatandaş seçim istemiyor. Türkiye'nin gündeminde seçim yok, herkes önüne bakıyor. Mesela diyerekten bile gündeme gelen bir konu değildir."
…
Türkiye ekonomik olarak da psikolojik olarak da bir erken seçimi kaldıracak durumda değil.
İddiası bile insanların tüylerini diken diken eden bir çıkış.
Neden mi?
İYİ Parti Yüksek Seçim Kurulu Temsilcisi Tolga Öztürk, Yüksek Seçim Kurulu’na 23 Haziran 2019’da yenilenen İstanbul seçiminin maliyetini sordu.
Öztürk’ün yazısına Yüksek Seçim Kurulu Başkanvekili Erhan Çiftçi’nin verdiği yanıtta, “23 Haziran 2019 Pazar günü yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yenileme seçiminin toplam maliyetinin 40 milyon 656 bin 388 TL olduğu tespit edilmiştir” denildi.
Sadece İstanbul için 40 milyon TL’ye mal olan bir seçimin Türkiye için maliyetini siz artık düşünün.
Bu durumda akıllara “erken seçimi muhalefet mi istiyor, iktidar mı istiyor” sorusu geliyor.
NÜFUSUN YÜZDE 70,4’E BORÇLU
Neyse ekonomi demişken bir veri paylaşarak bitirelim.
TÜİK’in 2018 yılı gelir ve yaşam koşulları araştırmasına göre, en yüksek gelir grubunun toplam gelirden aldığı pay yüzde 47,6 oldu. Toplumun en zengin yüzde 20’sinin gelirinin en yoksul yüzde 20’sinin gelirine oranı şeklinde hesaplanan P80/P20 oranı ise 7,5’den 7,8’e yükseldi. Verilere göre nüfusun, yüzde 70,4’ü konut alımı ve konut masrafları dışında taksit ödemeleri veya borçları olduğunu, yüzde 58,3’ü evden uzakta bir haftalık tatil masraflarını karşılayamadığını ve yüzde 11,5’i konut masraflarının hanelerine çok yük getirdiğini beyan etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.