Yûsif Bedirxan

Yûsif Bedirxan

Yusuf Bedirxan Yazdı: Çıplaklık elbiseye sığmazken!

Vaka, ağır hasta ve ölüm sayılarının giderek arttığı günleri yaşıyoruz.

Zor ve yüküyle ezen bir süreç!

İlk vakanın açıklandığı 17 Mart'tan bu yana vaka ve can kaybında tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşıldı maalesef…

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, hep ‘mesafe, maske ve hijyene’ dikkat çekilen açıklamalar yapıyor.

Amenna uyulması lazım.

Ancak bazı gerçekleri örtmeye yetmeyen bir çıplaklık giderek elbiseye sığmazbir hal alıyor.

Yoksulluğu, yoksunluğu örtemiyor, örtünemiyoruz.

Eğitimi, çarşıyı, pazarı, küçük esnafı hadi geçtik diyelim, herkes başının çaresine bakmak zorunda!

Ancak Diyarbakır’da sağlık alanında yaşananlar bu açıdan trajik bir durumu gözler önüne seriyor.

Erken teşhis ve tedavide zamanın çok ama çok önemli olduğu kanser hastalarının durumu gerçekten içler acısı!

Bilindiği üzere Koronavirüs salgını nedeniyle pandemi hastanesi ilan edilen Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Onkoloji servisi kapatıldı.  Kanserle mücadele eden hastalar için para tuzağı özel hastaneler dışında geriye bir tek Dicle Üniversitesi  Tıp Fakültesi Hastaneleri Onkoloji Servisi kaldı. Gel gör ki hasta sayısının fazlalığı nedeniyle yaşanan yoğunluktan dolayı kanser hastalar günlerce acil servislerde bekletilmek zorunda kaldı, kalıyor.

Diyarbakır Yeniden Yaşam Kanserle Mücadele Derneği Başkanı Şükrü Abay’ın gazetemizin yaptığı habere verdiği cevaplar yaşanan süreci net olarak ifade ediyor:

“Pandemi başladığından bu yana tedavi göremeyen 85 kanser hastası yaşamını yitirdi. Onkoloji servisleri tam kapasite kapandı. Hastalar tedavi göremiyor, kemoterapi alamıyor. Pandemiye kilitlenip kanser hastalarını tamamen unuttular. Kanser hastaları felaketi yaşıyor. Kanser olanları ölüme terk ettiler. Ameliyat olması gereken arkadaşlarımızın ameliyatları ve randevuları iptal edildi. Kanser hastalığında erken teşhis çok önemli ancak tedavi uygulanmadığı zaman erken teşhisin önemi kalmıyor.”

Diğer yandan DÜ Hastaneleri Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Velat Şen, “Polikliniklerimizde günlük 150-200 hasta muayene edilirken pandemi nedeniyle bu sayı 120-130 arası değişiyor. Polikliniklerimizde günlük 15-20 hastaya yeni tanı konuyor. Şuanda toplamda 43 yatak kapasitesi ile hizmet veriyoruz” diyor.

Şunu sormak herhalde hakkımızdır: Pandeminin devam ettiği yaklaşık 9 aylık süreçte mevcut cihazlar kullanılarak yeni bir hastane kurmak çok mu zordu?

TOKİ gibi bir kurum elinizin altındayken dört duvar kaldırıp üstüne çatısını kurmak ve eldeki cihazları kullanarak bir yapı oluşturmak 1-2 aydan fazla bir zaman almaz herhalde.

Son soru da vekillere: ‘Devletin önceliği sağlık, adalet ve eğitimdir’ şiarı su götürmez bir gerçekken neden bu kentin vekillerinden bir ses çıkmaz?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yûsif Bedirxan Arşivi