
Bayram Öcal Yazdı; Bize yeni bir şey lazım; Orhan Gencebay
“Sen Aydınlatırsın Geceyi” (*) filmi sadece film olarak izlemenin ötesinde birçok anlam taşıyor izleyici için.
En belirgini meteforların (mecaz anlamların) gerçek anlamlarında kullanılması. Başa taş yağması, kan ağlanması ya da mutluluktan uçulması gibi.
Benim ilgimi çeken filmdeki anektodlardan biri sanat/sanatçı eleştrisi.
Filmin ana karekteri Cemal (Ali Atay) ile ikinci el kitaplar satan Defne (Damla Sönmez arasında) geçen müzik konuşması enteresan.
Acılarla dolu yaşamını sığdırdığı kısa konuşmasının sonunda; Emrah’ın “Küçük” olduğu yıllara ait bir şarkı olan “Acıların Çocuğuyum”un sözlerini dikte eder Defne: “Yıllar yılı dert yolunda ne ilk ne de sonuncuyum. Kahrediyor hayat beni, ben acılar çocuğuyum”.
Eleştiri buradan başlar.
Kısa bir sessizlik sonunda Cemal, “Sevmiyorum ben Orhan Gencebay’ı” der.
Defne, ne alaka der gibi bakar; “İyi de Orhan Gencebay değil ki bu” der.
Cemal, “Biliyorum da ben sevmiyorum Orhan Gencebay’ı” der.
Defne güler, Cemal devam eder:
“Çok hesaplı yaşıyor be. Hesaplı derken, tamam memlekette en iyi bağlamayı belki o çalıyor ama bazen bir şarkının tam giriş kısmında dört ayrı makam şeklinde birbirine iyi bağlıyor ama sonra gitarı niye sokuyon ki işin içine? Duyduğu gibi davranmıyor bence, samimi gelmiyor bana. Bak Ferdi öyle değil mesela; o bana öyle olduğu gibi daha içten geliyor. Hesapsız kitapsız, paldır, küldür. Bilmediği şeylere hiç bulaşmıyor. Belki üç tane şey biliyor ama o üç şeyi en iyi o biliyor. Orhan da hep biliyom deyi yırtıyor kendini; Ferdi ‘Ben de özledim’ diyor da daha da bi şey demiyor.
Ve Defne, (eşiyle dargın olan) Cemal’e şaşkın şaşkın bakar taş yağmadan önce; “Ya hacı sen ne yaptın ya; bunca güzel lafı bilyordun da bunları eşine niye demedin?” der.
“Dinlemedi ki beni, hem bunları o da biliyor zaten, bunları herkes biliyor. Hepimizin bildiği şeyler. Bizim derdimiz daha büyük. Öyle tanrıçayla manrıçayla geçecek gibi değil. Bize yeni bir şey lazım; daha önce kimsenin bilmediği…”
Sonra taş yağar başlara, kanatır, yıkar…
Cemal ile Defne kaçar kaçabildiği kadar!
(*) Senaryo ve Yönetmenliğini Onur Ünklü’nün yaptığı 2013 yapımı film, aynı yıl Altın Lale Ödülü kazandı.
Bayram Öcal yazdı: Dünya Kupası’nda bitarafım
29 Kasım 2022 Salı 09:00Bayram Öcal yazdı: Paranın kudreti; Katar Dünya Kupası
25 Kasım 2022 Cuma 09:38Bayram Öcal Yazdı: Bayramlık ağzım
19 Kasım 2022 Cumartesi 00:37Bayram Öcal yazdı: Olduğu kadar lazım bilgiler
09 Kasım 2022 Çarşamba 01:00Bayram Öcal yazdı: Beynim yanıyor!
03 Kasım 2022 Perşembe 01:00Bayram Öcal yazdı: Yalı Çapkını; Ahlaksızlık Diz(i) Boyu
27 Ekim 2022 Perşembe 00:55Bayram Öcal yazdı: Babaqenuç
18 Ekim 2022 Salı 00:05Bayram Öcal yazdı: Herkese lazım hukuk; Hakaret, Balkon, Halı vs.
08 Ekim 2022 Cumartesi 01:15Bayram Öcal yazdı: Sevmiyorum hayatı
28 Eylül 2022 Çarşamba 01:30Bayram Öcal yazdı: Mutsuzluğun şehri; Diyarbakır
23 Eylül 2022 Cuma 01:00




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.