
Başkalarının mektubunda aşk…
Almanya’dan Türkiye’ye uzanan ilginç bir aşk hikayesi…
Bir karı-kocanın gurbet mektuplarını yazan iki kişinin birbirlerini hiç görmeden yaşadıkları ve mutlu sonla biten aşklarını paylaşmış Reha Ruhavioğlu.
Okumaya buyurun…
12 işçi Köln’de bir pansiyonda kalıyorduk.
Bizim pansiyonun en yaşlısı Muharrem abinin okuma yazması yoktu.
Bir gün elinde mektupla geldi, “Yengen yollamıştır belki bana şunu okur musun Bayram?” dedi.
Bir kıyıya geçtik, mektubunu tane tane okudum. Yenge yollamıştı. Hem dinledi, hem de ağladı.
Birkaç gün sonra “Bir de bir cevap yazalım Bayram” dedi. Oturduk iki sayfa mektup yazdık.
Gel zaman git zaman bu iş benim üstüme kaldı.
2 haftada bir mektup okuyup ona cevap yazıyorduk. Artık aileden bir sayılırdım, her şeylerini biliyordum.
Son mektupta Muharrem abinin hanımı, “Sağolsun bizim komşunun kızı ne zaman istesem sana mektup yazıyor” diye not düşmüş.
Meğer yengenin de okuma yazması yokmuş, O da tanıdık birine yazdırıyormuş. Muharrem abi cevap mektubunda, “Allah razı olsun bizim Bayram da beni kırmıyor, hem okuyor, hem yazıyor” diye not yazdırdı.
İşte her şey o günden sonra başladı.
Ben Muharrem abiden habersiz mektubun sonuna “Gülizar hanım yazınız da pek güzelmiş, okunması çok kolay” minvalinde bir not yazınca O da bana bir şeyler yazdı.
O notlar zamanla çeyrek sayfa hatta yarım sayfayı bulmaya başladı.
Tabi ne Muharrem abi ne de yenge durumdan habersiz…
Öyle öyle biz işi büyüttük.
Gülizar ailesinden çekindiği için kendisine direk mektup yazamıyordum ama Muharrem abinin mektubunun bir kısmını kendime ayırıp öyle haberleşiyordum. O da aynısını bana yapıyordu.
Yani onların gurbet mektupları bizim de aşk mektuplarımız olmuştu aynı zamanda.
Çok vakit geçmeden konuyu Muharrem abiye açtım. “Ulan Bayram ben bir söylüyordum, sen üç yazıyordun, meğer ondanmış” deyip gülüştük.
…
Bir süre sonra Gülizar’ı istemeye gittik, 45 ay içinde evlendik çok şükür. Ama o mektupları bize vermediler. Aşk mektuplarımız onlarda kaldı.
Ahmet Baran yazdı: Bin nasihate evla müsibet; Yangın
20 Eylül 2022 Salı 01:10Ahmet Baran Yazdı: Bölge’nin seçmen tablosu
03 Ağustos 2022 Çarşamba 00:15Ahmet Baran yazdı: Lila Kozmetik; yangın ve düşündürdükleri
25 Haziran 2022 Cumartesi 00:30Ahmet Baran yazdı: Zamlar ne zaman duracak?
16 Haziran 2022 Perşembe 00:30Ahmet Baran Yazdı: Bürokrasideki hantallık sağlık hizmetlerini aksatıyor!
31 Mayıs 2022 Salı 00:55Ahmet Baran yazdı: Halkı zor günler bekliyor
08 Mart 2022 Salı 00:45Ahmet Baran yazdı: Özgürlüğe vurulan pranga; Vasatlık - II
01 Şubat 2022 Salı 01:00Ahmet Baran yazdı: Özgürlüğe vurulan pranga; Vasatlık - I
31 Ocak 2022 Pazartesi 10:00Ahmet Baran yazdı: Ortaya karışık hayat
10 Ocak 2022 Pazartesi 01:00Ahmet Baran Yazdı: Hafıza Odası; Tepki kim(ler)e ve neden?
23 Ekim 2021 Cumartesi 17:45




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.