.. /Televizyonda hayvanlar ile ilgili bir belgesel izliyorum.. Zaten özelikle hayvanlarla ilgili belgeselleri çok sever ve ilgiyle izlerim..

Misafirim olan depremzede yeğenimin küçük çocuğu ile birlikte pür dikkat izliyoruz. Bir ara haberler için başka bir Kanal'a geçince çocuğun surat ifadesi değişti. Anladım. Hemen tekrar belgesel kanalına döndüm. Bu arada çocukla sohbet etmeye başladım:

- Hayvanları çok mu seviyorsun? dedim.

- Evet dedi.

- Peki neden?

- Hayvanlar daha iyi.

- İyi insanlar da var ama..

- İnsanlar kötü..

- Neden kötü?

- Çünkü kötü evler yapıyorlar ve insanlar ölüyor.. dedi.

- Hiç Hayvanat bahçesine gidip, bu hayvanları canlı gördün mü? diye sordum.

- Hayır hiç gitmedim, hayvanat bahçesini televizyonda gördüm..

- Peki gitmek ister misin?

- Evet

- Tamam seni en kısa zamanda götüreceğim..

- Gelirim ama kafeste olmayacaklar, onlara dokunup sevmem gerekir..

- Bu tehlikeli, olmaz sadece izleriz.. dedim..

- Hayır! onlar tehlikeli değil, insanlar tehlikeli..

Bu deprem, çocuklara insanın gerçek yüzünü göstermiş. Hani derler ya, "Bir musibet, bin nasihatten evladır" diye.. Ama musibetin faturası çok ağır olmuş maalesef..

Haydi  yüzbinlerce çocuğun bilinçaltına yazılmış "Kötü İnsanı" çıkarın şimdi..

Geleceğin mimarları çocuklarımız bu travmatik güvensizlikle nasıl bir toplum inşaa edecekler? Bilen varsa beri gelsin.

*

Bu Yapılan Resmen Zulüm

.. /Diyarbakır Bağlar'da Asansörü olmayan sekiz katlı bir binanın sekizinci katında oturuyor dört çocuklu yakınım olan bir aile.

Evleri depremde hasar görmüş, deprem esnasında kendilerini ve çocuklarını zor kurtarmışlar. Binaları mühürlenmiş, kendileri de günlerce kendi imkanları ile buldukları çadırda kalıyorlar.. Buraya kadar normal bir durum.

Daha sonra kiralık bir ev buluyorlar. Eşyalarını depremde hasar görmüş evden almak için Beşbin liraya bir Vinç kiralıyor. Gece, vinç ile eşyaları alacaklar, Komşular şikayet edince anında Polisler gelip eşyaları almasını engelliyorlar. Böyle olunca Vinçe ödedikleri para da gidiyor. Diyarbakırlının deyimiyle, "Kambur üstüne zambur" misali.

Bina yıkılmamış, sadece çatlaklar var, tamam ..ama bu eşyaların bir şekilde oradan alınması gerekmiyor mu? Yeterince mağdur olmuş bu insanlar eşyasız bomboş bir evde nasıl yaşayacaklar? Madem eşyalarının tahliyesi riskli, o halde Devlet ev tutup kirasını ödemeli ve ihtiyaç duyulan temel eşyaları da sağlamalıdır.

Bu yapılmıyorsa veya savsaklanıyorsa bunun adı Zulümdür, Acılarla alay etmektir, yok öyle TV'lere çıkıp kimseyi mağdur etmeyeceğiz Edebiyatı.