İnsanlığın başlangıç dinamiklerinde olduğu gibi bölgelerin kendi örgütlenmeleri, bir araya gelişleri vardır

Önce ana etrafında kenetlenir, birlikte avlanmaya çıkar sonra güçlü ve yaşlı etrafında kenetlenir yaşayışlarında adaletli bir yaklaşım vardır

Bu küçük gruplar bir araya gelerek daha büyük topluluklar oluşturmaları ve bu toplulukların kendi aralarında lider seçmeleri demokrasinin ilk adımları görülür

İlişkilerin gelişmeleri bazı toplumlarda bu tarz ilkel demokrasiyle yetinmeyip demokratik mantığı geliştirmişlerdir

Günümüz yapılanmalarında birlikler veya örgütlenmeler kendi aralarındaki örgütlenme yarışları bu demokratik yarışlarını hızlandırmaları ve geliştirmeleri gerekir

Yarışlar medeni ve insan yapısına uygun nezaketlilikte yapılsa bu gün siyasetçilerin kullandığı bir sürü argüman karından konuşmalar olarak nitelendirilir

Siyasetçilerin konuşmaları ayıp görülürdü

Toplum; ilişki ve olayları hafızada tutma bellekleri bilgisayar olmadığı için; siyasetçiler bir çok olay yaratarak eski açıkları kaybettirmek için çok emek sarf edilir ve siyasetçilerin karından konuşmaları unutulur, hata bazı toplumların yanlışın peşinden gittiği görülmüştür

Zaman zaman siyasetçilerin toplumun belleğiyle alay ettiği açıklamalar; gayri ihtiyari medyaya sızıyor, toplumu bu kadar acınacak duruma getirmek alay konusu yapmak ahlaki durum ve boyutunu gösterir

Siyasetçilerin toplumu kandırma yarışına girmesi de, ayrıca bir acıklı tablo ve toplum belleğinde kapanmaz bir yara haline getirilebiliyor

Siyasiler güveni azaltır, örgütlenmelerin yönünü başka araç ve gereçlere çevirir, olumluluktan olumsuzluğa akış başlar ve zemin kayması olur

Keşke siyasi partiler kendi aralarında ağaç ekme yarışları ve bütçelerinin belli bir kısmını ağaç ekimine ayırsa

Doğanın kaybedilen yeşillenmesine katkı sunsa, doğa yeniden yeşile dönse

Ya da yarışlarını; bütçelerini sosyal istihdama ayırdığı oran ve ortaya çıkardığı sosyal istihdam kurumlarıyla yapsa

Kaçtan fabrika kurdu, kaç tane birlik kurdu, kaç tane tarım aracı alıp köylüye hibe etti vs

Siyasetçiler veya toplumun içindeki örgütlenme kurumlarından olup; her zaman halk ile beraber yaşayan pozisyon alanında yarışlar yapılsa

Küçük küçük parlamentolar oluşsa insanların yönetim erkine kolay ulaşması sağlansa, ihtiyaçlar erken karşılanır

Bunlar olumsuzluklara örnek ve olumlu davranışlara örnek yarışlar, her ne olursa olsun her işte ortak ahlak ve gittikçe kurumların insanların hizmetine sunulduğu bir yaklaşımda ilerlense

Hani derler ya yarış olsun ve iyi olan kazansın, insanlık tarihinde hiç kimse atasözünü böyle kurgulamamıştır “kötü olan kazansın” diye

Bu güne kadar yapılanların bir muhasebesini ciddi bir özeleştiriden geçirmek gerek, özeleştiri yapıp özeleştiride samimi olmak çözüme katkı sunar

Batı bu yaklaşımları bir nebze aşmış ve aştıkları konuları kompleks yapmadan halkı ana eksen alarak yapıyor

Kişileri kurumları halkı bir kişinin hizmetine sunmuyor, kölesi yapmıyor, yanlış yapan kim olursa olsun dokunulmazlık vermiyor

İtalyan başbakanı Berluconi medya imparatoruydu, jurnallama ve abartılarla, toplum bilincine ambargolarla iki dönem iktidara geldi ve yanlışları örtülecek gibi değildi, yargılandı ve Roma sokaklarında çöp toplama cezasına çarptırıldı

Doğu toplumlarında ise demokratikleşme yerine halkın ve demokrasi kurumların yetkileri kısıtlanarak bir kişiye veriliyor veya verilmek isteniyor

Bunu aşmak için iyilikte yarış ve ahlaklı yarış, demokrasi de yarış ve ahlaklı yarış olmalı ki dünya geçmişte olduğu gibi alt üst oluşlar yaşanmasın

Hani derler ya “biri yer biri bakar dünya ondan kopar” insanlar arasında bu tarz ayrımlar yapılırsa her zaman sorun çıkacaktır

İnsanlık bu hırsa yenik düşmüş körebedeki barbarlık hunharlığını hak etmiyor.