DEPSAŞ, birçok çalışması ile sürekli gündemde.

2010’da devlet tarafından satılan kurum, aradan geçen 13 yılda sorunların odağı haline gelmiş durumda.

Çiftçilere yönelik uygulamalar, kayıp kaçak çalışmaları ve hepsinden önemlisi ölümlü ve yaralanmalı iş kazaları ile gündemde olan özel bir kurum DEPSAŞ.

Şirketin etki alanında Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak var.

Kişi başı gelir düzeyinin Türkiye ortalamasının altında olduğu illerin sorumluluk alanında özelleştirmeden kaynaklı sorunlar bir türlü bitmiyor, bitecek gibi de gözükmüyor.

Devletin güvenlik ve hatta ekonomik anlamda avantaj sağlayan tüm iltimaslarından faydalanan kurum, özelleştirmenin ilk yıllarından bugüne hala bu sorunları aşmış değil.

Aşmamasındaki en büyük sebep ise kendi kâr oranlarından geri adım atmayışı olsa geek.

Tabi devlet ile yaptığı satış sözleşmesinde uluslararası hukuk kurallarının geçerliliği; devletin sırtında yük gördüğü kurumları elden çıkarma telaşı, kurum lehine tüm kapıların açılmasına olanak sağladı, sağlamaya da devam ediyor.

Sorun yaşadığı her anda devletin gerek polis gerek jandarma ve gerek mahkemelerdeki iltimas gücünü arkasına almasına rağmen artık mızrak çuvala sığmıyor.

Vatandaşın yaşadıkları yetmezmiş gibi, çalışanlarına yönelik uygulamalarında da artık seslerin yükseldiği bir dönemdeyiz.

Çalışanlar; gerek sendikal hakları, özlük hakları ve alanda çalışırken karşılaştıkları tüm zorluklarla mücadele etmeye çalışmalarına rağmen iş güvenliği konusunda yaşanan sıkıntılar artık gizlenemiyor.

Kurumda mobbinge varan uygulamaları, iş güvenliğinde yaşanan sorunları; geçim telaşı, garanti iş gibi kaygılarıyla hep içine atan çalışanların sesine kulak tıkayan bir pozisyon var.