Diyarbakır’da son zamlarla birlikte toplu ulaşım da lüks haline geldi.

Minibüs öğrenci 12 TL. Tam ücret 20 TL.

Halk ve belediye otobüslerindeki ücret ise. Öğrenci 8 TL. Tam bilet 15 TL olacak.

Bu haliyle belediye otobüslerine olan talebi artıracak.

Toplu taşıma asgari ücret alanlar için ciddi maliyet haline geldi.

Akaryakıt almış başını gidiyor.

Okul servis ücretleri de yansıyacak. En kısa mesafe bin 300 TL. Öğrencisi olan ailelerin vay haline.

Paranın henüz cepteyken erimesi bu işte.

Elektriğe yapılan ve 1 Temmuz’dan geçerli olan yüzde 38 zam da öyle.

Beraberinde farklı fiyat artışları getiren bir zam.

Yaşam, artan maliyetlerle katlanır olmaktan çıktı.

Bunu icralık olan kredi kartlarından anlayabiliyoruz.

Ateş çemberindeyiz, yanıyoruz adeta.

Artan kiralar, enerjideki ve toplu ulaşımdaki zamlara karşın çözümsüzlük, denetimsizlik almış başını gidiyor.

Yetmiyor, yangınlar, aşırı sıcaklar, toplumdaki hızlı bozulmayı önüne geçilmez hale getiriyor maalesef.

Yapılan tek şey, vergileri artırmak, vatandaşın üzerindeki yükü artırmaktan başka bir işe yaramıyor…

Nereye mi gidiyoruz?

İnanın bende bilmiyorum, balatalardaki yangın, çevremizdeki Gazze katliamı, mülteci sorunu, insanlık sorunu olmaktan çoktan çıktı.

Tek bildiğim döner gibi çevrile çevrile bir hal olduk.

…

Mesela son yaşadığımız Suriye krizi uzun zamandır kaşınan bir yara.

Halktaki algı, ülkede yaşanan sorunların sığınmacılar kaynaklı olduğu yönünde.

Mesele gidip gelip Kayseri’deki olaya bağlanıyor.

Öyle değil! Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Esat hamlesinden kaynaklı oradaki sözde kontrollü güçlerin tepkisi; “Bize ne olacak?” telaşındalar.

Devletin bir an önce çözüm üretmesi gerekiyor.

Polisiye yöntemlerle, akıl dışı söylem ve pratiklerle tüm bunlar önlenemez.

En büyük endişem, Suriyeliler yönelik başlayan tepkinin diğer illere sıçraması…

Tüm olanların büyük resiminde Cumhurbaşkanının Esat hamlesi düzlüğe çıkmak için bir fırsat yaratabilir.