Dr. A.Vahap Kaya yazdı: Farkınız Ne = Tekdüze!

Tekdüze yaşam, tek düze yaklaşım, tek düze işleyiş, tek düze ilişki, tek düze üretim, tek düze eğitim, tek düze, tek düze vs, vs

Böyle bir yaşamdan bilim beklenmez, özgürlük beklenmez ve insanların kendi doğasında geliş seyri asla elde edilmez.

Tek düze yaşam ve uygulamalarda baskı vardır, manipülasyon vardır, güzler dengesinin gücü yeten yetenden yana döngüsünde çarkın dönüşü vardır.

Oysa her insanın kendi beyinlerinin alışımları doğrultusunda yaşamı yorumlayıp kendinde özellik oluşturup yaşamı yorumlaması, akışkanlığın doğası gereği iken! İnsanlar veya sistemler kendilerini güçlü kılmak için dediklerini yaptırmak için ve kendi gücünü; canları istediğinde sınayıp kendi gücünü test etmeleri için, insanlar arasında devreye koyduğu uygulamaları gereği taraflar oluşur, tarafların sistem veya güçlüden yana tavır koymalarıyla yaptırmak istediklerini yaptırmalarına taraftar olma veya yaşamı güçlü olanın lehine çevirmeye sebep olur.

Güçlü istediği şeyleri uygulaması ve kendi uygulamalarını dışındaki gayrimeşru ilan etmesi bir süre sonra farklılıklara antipati ile yaklaşımlara sebep olur ki yılların birikimi olan bu yaklaşım, yaptırım, cezalandırmalar hatta katledilmelerin toplumu getirdiği düzey ya benden yanasın yada düşmansın mantığı her tarafa sirayet etmiş olmalı ki acımasızlıklara karşı durduğunu söyleyenlerin bile kendi aralarında birbirlerine bu kadar müsamahakar olmadıklarını bir arkadaşımızın başına gelenlerden veya şahit olduklarımızdan da görüyoruz.

Yani herkes birbirine çok benzemiş ve sistemi, vicdansız gücü tarif ederken karşıdaki siyah gücü tarif ediyor oysa aynı uygulamalar sahip kırmızı güce laf söylemiyor oysa aynı uygulamaları siyah güç uygularken tepki gösterenler; konu kırmızı güç olunca ya farkında değil ya da ben uygularsam bana mübahtırı devreye koyup zalim gücün uygulamalarının aynısını yaşama geçiriyor.

Oysa tekdüze dayatma ve aynı kelimeleri konuşma veya konuşturmaya çalışma benim gibi dağınık konuşan birine göre olmadığını kim nasıl anlayabilecek? Kim ne zaman bilim veya nöronları değişik yollardan bağlantı kuruyor diye tukaka ilan edilmemesi gerektiğini kim bilebilecek? Görünen o ki dayatmalar ve didişmeler bilim ve bilinci o kadar sınırlamış ki insancıl istekleri dillendirenlerin bile bir süre şikayetçi olduğu güce ne kadar benzediğini nasıl fark eder acaba! Veya karşı çıktığı uygulamaları kendilerinin gücü yettiği arkadaşına veya arkadaşlarına karşı kullandığı taktiğin aynısı olduğunu nasıl fark edecek?

Belki gerçekten de zalim dediğimiz gücün esas isteği kendine göre bir toplum yaratmak olduğu ama yine de canlılığın devamı için bir nebze muhalifliğe izin verip insanların havanda sü dövmelerine yeşil ışık yakıp insanların kendilerini avutmalarına müsaade ediyordur.

Yoksa alternatif gerekçeleri söyleyen insanların, kurumların kendi aralarında savunduğu şeyin hukuğunu uygulamadıklarında nasıl bir sorun çıkacağını veya ne ektiklerinde onu biçeceklerini bilmiyorlardır.

Oysa bana laf söyleyen benden iyi olsa diyen bir sistemin, insanın haklılığına kim samimi, riya dan uzak cevap verebilir ki?

Şikayetçi olduğun sistem diyor ya bendensin yada düşman, sende aynısını söylüyorsan birbirinizden farkınız nedir? Şikayetçi olduğun sistem beni yalnızlaştırmak için yaptırımlarını uyguluyorsa, sen onlardan daha yakın olduğundan ötürü senin yalnızlaştırmanı daha yakıcı hissediyorsam kim daha acı verici? Zalim veya düşman dediğin sistem beni açlıkla terbiye etmeye çalışır sende aynı şeyi yapıyorsan ne farkınız var? Yani sözün özü demokratım diyorsan, adilim diyorsan davranışlar kararlar senin aleyhine olsa bile doğru ve ahlaklı karar vermek zorundasınız. Ahlak denilen şeyin kendi grup normlarını olmayan ahlakına göre karar veriyoruz bundan daha adil kararları olmaz dendiğinde! Latin Amerika’daki darbeciler derler ki halka yasaları kendi yandaşlarımıza yandaş hukukunu uyguluyorduk denilen ne idüğü belirsiz uygulamaların uygulayıcıları, iki yüzlü bireyler kurumlar sistemler kesilirsiniz benden söylemesi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Vahap Kaya Arşivi