Üstelik çok da şanslısın biliyor musun? Benim yaralarımı saranım bile yoktu. Ben nereden incindiğini dahi hissediyorum. İlk üzüleni değilsin bu yolun ama son olabilirsin. Bu başlanması gereken sonu nadide ellerinle sen yazabilirsin. Kipriklerini kurutma niyetindeyim. Islanacaksa illa ben buradayım. Hakkıyla gülmeyi başaran misk-i amberim, güldükçe bahçıvanlara iş çıkarması mümkün dilberim. İzin ver biraz da senin için yorulayım. Sonu ölüm madem azıcık da sana dalayım. Hangi şarkıyı dinlesem aklımda belirmesi ihtimal sen olacağın için kirpiklerimi hüzne kiralayayım. Gökkuşağını hediye etmek uğruna ıslananı ben olayım bu yolun. Eşlik edersen belki yanımda durur kanadından azade kolun. Korkmamayı öğütlerken sana içim ürperiyor. Sen sanrılardan ürkerken ben ürkek yüreğinden çekiniyorum. Yan yana yürümek göz göze konuşmaktan daha iyi geliyor. Gözlerinin olduğu yerde sessizliğe bürünüyor dilim. İftar da kifayet etmez bu oruca. Hangi nimet gözlerine rağmen bülbül edebilir ki bir dili? Konuşsam bile gözlerinden güzel ne söyleyebilirim ki? Kainatın mimarı ne de güzel yaratmış seni. Seni gören inkar edebilir mi Rabbil alemini? Gölgen dile kilit vurabiliyorken gölgeni var edeni görmemek nasıl izah edilir? Kalbi kör olana derman nedir? İlmek ilmek nakledilmiş suretini gören yürek O'na varmaz mı? Varınca gönülden O kapıya mühür açılmaz mı? Alev gibi soluğu buza çevirip yine kora atmaz mı? Boş saksılara cennet mahsulü çiçekleri O katmaz mı?

Ey sevgili! Gamzende gamzede olmak ne kadar makbul bir gelecek olurdu benim için. Mukaddes yapraklarla yarışan ince dudaklarından benim için dökülen bir çift söz ölümsüzlük sayılırdı. Bedenim o an bütün varlıklardan kayrılırdı. Ne güzel titriyor sesin. Görmesem de seni kulağımda çınlıyorsun. Sen şimdi nasıl şekillendiğini de bilmiyorsundur zihnimde? Bana da sorma, anlatması çok zor. Yeşili dallara maviyi göğe benzetirsin de ben seni neye benzeteyim şimdi? Görmedim ki daha önce bu kadar nadidesini. Dahi anlamındaki de ayrı yazılır, bilirsin. Seni cümlelerimdeki de'ler ve da'lar anlatır. Birde bunu diyebilirim hissettirdiklerin için; sol yanımdaki varlığın sağ yanıma yazıyor. Korkma küçüğüm! Kanatçı derler bana. Uçmak isteyenler günü geldiğinde kalbimin çatısına konmak için müsade isterler. Ben de hay hay derim. Bir süre sonra onlar da bana bay bay der ve bu masal bu yürek başkasına nakledilmedikçe sürüp gider. Bir gün sen de gideceksin biliyorum. Fakat uçtuğunu değil bir süreliğine de olsa biçare yüreğime konduğunu hatırlayacağım. Sen de unutma bu kanatçıyı olur mu? Çünkü o seni hiç unutmayacak ve gökte salınışını seyre dalacak. [email protected]