Bir ayda ikinci seçim için sandıklarda olacağız.

Seçmen, yarım kalanı tamamlayacak.

Ak Parti, ciddiyetle çalışmalarını sürdürüyor.

İmkanlar, muhalefete göre çok fazla.

Devletin nerdeyse tüm aygıtları Ak Parti lehine işliyor.

Yetmiyor; sosyal medya ve televizyonlar bu imkanların verdiği güçle ve çok etkili bir şekilde kullanılıyor.

Muhalefet çok eksik; Millet İttifakının içinde yer alan İyi Parti, DEVA, Gelecek, Saadet ve Demokrat Parti varla yok arasında.

Hiçbir alanı etkili kullanamadıkları aşikar.

Bir de yetmezmiş gibi Ümit Özdağ’ı HDP’ye tercih eden kayıt altında bir protokolle sanki Kürt seçmene nazire yapılıyor.

Sinan Oğan ise Cumhur İttifakında sıklaşan saf içinde milliyetçi vurgularla yer aldı. Bakanlık garanti ne de olsa!

Bunların üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın etkili lider protipi koyunca perşembenin gelişine işaret Çarşamba gün gibi ortada.

Görünen Ak Parti’nin bu süreçten daha da güçlenerek çıkacak.

…

Kılıçdaroğlu’nun Özdağ tercihine rağmen Yeşil Sol/HDP “sandığa eksiksiz gitme” çağrısı yaparak Millet İttifakı’nın elini güçlendirdi.

Bir gün sonrada Diyarbakır’da Ahmet Türk ve Eşgenel BaşkanPervin Buldan’ın katılımıyla basın açıklaması ardından esnaf ziyareti gerçekleştirdi

HDP’nin hiçbir önkoşul (en azından deklare edilen bir şey yok) öne sürmeden gerek yerel seçimlerde, şimdi de Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP’yi desteklemesi seçmeninde kırgınlık yarattı ve yaratmaya devam ediyor.

CHP’nin yaptığı tek şey; Kürt sorununa yaklaşımdaki dilini değiştirerek, bölgede görünürlüğünü artırarak ve bazı sembolik adımlar atarak Kürtlerle yakınlaşmaya gayret etti.

Seçmendeki algı; gizli ittifakta kazananın CHP, kaybedenin ise HDP olduğu yönünde.

Ve HDP sorunları gidereceğine aynı hatalarda ısrar ederek yola devam ediyor.

O yüzden sayamadığımız bazı sebepleri de üstüne koyduğumuzda; görünen kentte cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili heyecanın olmadığı ve motivasyonun eksildiği yönünde.