Henüz ondört veya onbeş yaşlarındayız. Mahallemizde Heci Hemo adında suratsız, melanet bir ihtiyar var. Ama nedendir bilmiyorum kendisine Heci Çıvo denildiğinde çok kızar ve basardı küfürü... Kimseyi evinin yanına dahi yaklaştırmıyordu. Bazen evinin önüne gider avaz avaz "Heci Çıvoooooo!!!" diye bağırır ardından kaçıp saklanırdık. O da dışarı çıkıp ana avrat küfürlerle bütün mahalleyi inletirdi.

Yaz sıcağının bizi pelteye çevirdiği bir gün bir evin gölgesinde arkadaşlarla oturmuştuk. Heci Çıvo da evinin kapısının önündeki gölgelik yere bir minder serip oturmuştu. Birbirimize,"Hadi Heci Çıvo'yu kızdıralım" dedik. Ama hiç kimse cesaret edemedi. Herkes diğerine, "Önce sen bağır" derken yanımıza aslen Bulgaristan göçmeni olan, kendisine Bozo dediğimiz Hikmet adındaki mahalleye yeni taşınan arkadaşımız geldi. Hikmet, göçmen olduğundan tek kelime Kürdce bilmezdi. Bozo yanımıza gelip, "Sigarası olan yok mu?" diye sorunca, Arkadaşımızdan biri:

- "Oğlum Bozo walla sigaramız var ama ateş yok.." dedi.

Bozo, "Ben bulurum" dedi ve sigarayı kendisine verdik. Arkadaşlardan biri, "Git Heci Çıvo'dan ateş al" diyince Bozo kabul etti. Heci Çıvo'ya gitmeden önce bize Kürdce nasıl ateş isterim? diye sorunca fırlama bir arkadaş, "Oğlum yanına git ve ona deki, "Heci Çıvo mın dı qûna tenyo" (Hacı Çıvo g*tünü s..im) söyle o anlar.." dedi. Bozo sigarayı aldı ve gölgede oturan melanet suratlı Heci Çıvo'ya doğru yürüdü yanına vardı ve sigarayı göstererek yüksek sesle, "Heci Çıvoo mın dı qûna tenyooo!!" diye bağırdı. Heci Çıvo öfkeden kudurmuştu adeta... hem kendisine Heci Çıvo denilecek ve hem de küfür edilecek... olacak iş mi? Heci Çıvo yerinden doğruldu ve yanında bulundurduğu bastonu ile bizim Bozo'yu adeta pert etti. Tabi biz durur muyuz hemen oradan uzaklaştık, ama bir gülüyoruz ki hiç sormayın... zevkten dört köşe olmuşuz adeta... Bozo sonradan yanımıza geldi ama o da bize bastı kalayı:

- Oğlum madem dayak yememi istiyordunuz içinizden biri çıkıp beni dövseydi, ya da, g.tünüze güvenip siz niye ateş istemeye gitmediniz ki.. beni niye gönderdiniz adamın karşısına?

Bozo, hala işin vahametini anlamamıştı... o masum bir şekilde ateş istediğini sanıyordu bir de kendisine ateş isteme yerine küfür öğrettiğimizi bilseydi kimbilir neler derdi..

Şimdi siz dostlara soruyorum, madem her birşeyler istediğimizde dayağı biz yerken siyasetçilere ne gerek var? Bozo misali alanlara biz çıkıyoruz, güzel güzel dayağımızı da yiyoruz onlar sadece köşelerinde kıs kıs gülüp tören ve açılışlarda "dostça" el sıkışıyorlar.. Way bizim halimize..