Dilan-Engin Polat, Şulemsi, Tayyargil, Nevrabilem vs; İsimler ayrı olsa da hikayelerin çıkış noktası aynı.

Güzellik merkezleri, lüks araçlar, paralı bigudiler, altın varaklı fincanlarda kahveler, lüks mekanlardaki oturmalar profesyonel çekimlerle sosyal medya hesaplarından yayıldıkça yayıldı.

Para kazandıkça yaşam tarzları, görünüşleri değişmiş…

Paranın hışırtısı, şatafatlı bir görgüsüzlükle insanların gözlerinin içine içine sokuldu, sokuluyor.

İnsanların ekonomik krizle boğuştuğu, boğulduğu, nefes almaz hale geldiği bu günlerde insanların gözüne sokulan bu insanlardan ilki Dilan-Engin Polat oldu.

"Kara para aklamak", "vergi kaçırmak", "örgüt kurmak" suçlamalarıyla tutuklanan Dilan ve Engin Polat çiftinin yasa dışı bahis baronlarıyla ilişkisi olduğu iddia ediliyor.

Masumiyet karinesi deyip soruşturmanın sürdüğünü hatırlatalım.

Böylesi bir hayata normal işler üzerinden kavuşmak o kadar da kolay değil elbet.

İddia o ki; yasa dışı bahis paraları Engin Polat’ın paravan şirketleri hesabında toplanmış.

İddialar gizli tanığın beyanlarına dayanıyor; paralar KKTC, Karadağ ve Gürcistan üçgeninde dağıtılıp, Engin Polat’ın paravan şirketleri arasında para transferi yapılarak kara paranın aklanıyor.

Kara para aklama suçu için de tasfiye halindeki şirketlerin kullanıldığı, bu şirketlerden birinin de Dilan Polat’ın reklam yüzü olduğu kozmetik şirketi olduğu tespit edildi.

Engin Polat’ın babası Sezgin Polat'ın da yetkili olarak gösterilen bir şirketin sahibi olduğu ortaya çıkmış.

Birçoğumuzun zaten kanaat getirmediği zenginlik, MASAK’ın radarına takıldığı için kanaatlerimiz delillerle kanıtlanıyor.

Devamı gelsin istiyor insanlar.

Birçoğu kendini gizleyecek ve hatta sosyal medyadan benzer görgüsüzlükler paylaşmayacaktır eminim ancak para trafikleri mutlaka bu radara takılacaktır.

Ama dikkat çeken bir başka konu var ki ona da eğinmeden geçemeyeceğim. Ali Yerlikaya’nın İçişleri Bakanlığı’na geldiğinden beri bu tür olayların üzerine daha fazla gidildiği gerçeği.

Kökünü kurutana kadar devam