.. /Üniversite öğrencisi dostlarım, fakirhanelerine davet ettiler. İçeriye girince sağ tarafta üst üste yığılı kocaman makarna stokunu görünce şaşırdım.

- Ne bu oğlum? Makarna kıtlığı mı olacak? dedim. İçlerinden biri:

- Hocam, devlet içindeki ajanlarımız makarnaya çok büyük zam olacak diye bilgi sızdırdılar, dediklerinde güldüm.

- Oğlum "Nimet" ile dalga geçmeyin kör olursunuz walla! dedim. Hep beraber gülüştük.

Kanepeye oturdum. İçlerinden biri az ötemdeki masada ders çalışıyordu. Sıkıntılı olduğunu davranışlarından anladım. Yazıp çiziyordu. Arkadaşları arada bir başında durup kağıtlara bakıp bir şeyler söylüyor ama sonuç değişmiyordu. Önünde karmakarışık fizik formülleri yazılıydı. Diğerleri de yardıma geldiler bir türlü çözemediler.

Sonunda masadan kalktı ortalıkta dolaşırken yerde duran bir makarna tanesini öpüp başına koyarak yüksek bir yere koyarak bir yandan da arkadaşlarına bağırdı:

- Oğlum bir daha yerlerde makarna görürsem sizi rezil ederim. Biraz dikkatli olun, yerde nimetin ne işi var? Bunu bulamayacağınız günler yakındır! diye fırça attı.

Ortalık kahkahaya boğuldu. Her kafadan bir ses, bir espri yükselmeye başladı. Ortamı daha da neşelendirmek adına mevzuya balıklama daldım:

- Makarna stoğunuz ne kadar sürede biter? diye sordum.

- Bu kışı atlatırız! dedi birisi..

- O zaman bu kış matematik ve fizik problemlerinden uzak durun! dedim.

İçlerinden ufak tefek olanı:

- Dönem kaybederiz hocam! dedi.

- Oğlum makarna yüzünden bir ülke yüz yılını kaybetti, siz bir dönem kaybetmişsiniz çok mu? dediğimde kahkaha tufanı koptu