Ufuk Çimen yazdı: Aşılama artınca, vakalar da düştü

Haftalardır kırmızı kategoride olan Diyarbakır’dan iyi haberler geliyor.

Kentte sivil toplum ve kanaat önderlerinin çağrıları ve Sağlık Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalar meyvelerini kısa sürede verdi.

1 milyon 64 bin 634 kişi aşı olduğu merkez ve ilçelerde birinci doz aşı olanlar 630 bin 239 kişi, ikinci doz aşı olanların sayısı ise 376 bin 178 kişi olarak açıklandı.

Bu rakamlarla kentte aşılanma oranı yüzde 55.5’e yükseldi.

Bunda kurulan aşı standları, vatandaşın ayağına kadar götürülen aşılama çalışmaları etkili oldu.

Kentte filyasyonda görev alan ekip sayısı 100'den 130'a, aşılama ekibi de 100'e çıkarıldı.

İl Sağlık Müdürü Dr. Tekin’in şu uyarısını da göz ardı etmemek lazım:   ‘hedeflerinin 10 günlük süre içerisinde Diyarbakır’ın sarı kategoriye yani yüzde 65’i yakalayarak sarı kategoriye girmek’ olarak açıkladı.

Dr. Tekin, “Şu bir gerçek Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’nın da açıklamalarında görüleceği üzere hastane yatışları ve ölümlerde yüzde 95 oranında özellikle aşının koruyuculuğu olduğunu görüyoruz. Kendi tespitlerimiz de ilimizde yatan hastalar ve vefat eden hastalara baktığımızda yüzde 90 civarında bir aşı olmama durumu söz konusu ve vefat edenlerde bu oran maalesef yüzde 95’lere kadar çıkıyor. Dolayısıyla vatandaşlarımızın aşı olması en azından hastaneye yatışlarında ve ölüm oranını düşürecektir diye düşünüyorum.”

Vaka sayılarının yüksek olduğu kentte, koronavirüsle mücadelede kamu hastanelerinde  tedbirler artırılırken; acil vakalar dışındaki diğer hastalara randevu alma zorunluluğu getirildi.

Diğer hastanelerde gerekli görüldüğünde yatış işlemleri yapılıyor; ertelenebilir ameliyatlar da durdurulurken, acil hizmetler ise devam ediyor.

Hastalar tedavileri için çoğunlukla Dicle Üniversitesi (DÜ) Hastanesine yönlendiriliyor.

Tüm bu olumlu gelişmelere rağmen, yakın çevremizden en az 9-10 kişinin virüs sebepli ölümlerine şahit oldum geçen hafta.

Burada aşının önemi bir kez daha öne çıkıyor.

Ana hedef yüzde 70 ve üzeri, ancak o zaman hem toplum hem sağlıkçılar rahat bir nefes alabilecek.

Tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye’yi de derinden etkileyen bu illeti ancak elbirliği ve kurallarla aşabiliriz.

O yüzden öncelik üç altın kurala (Maske-mesafe-hijyen) uymak ve bunu yaşamımızın bir parçası haline getirmek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ufuk Çimen Arşivi