Seçmen kayıtları seçimi etkiler mi?

Seçmen kayıtları seçimi etkiler mi?
Son günlerde sıklıkla ortaya atılan seçmen hareketliliğiyle ilgili iddiaların ardından Yüksek Seçim Kurul (YSK) Başkanı Sadi Güven, Türkiye vatandaşlarının...

Son günlerde sıklıkla ortaya atılan seçmen hareketliliğiyle ilgili iddiaların ardından Yüksek Seçim Kurul (YSK) Başkanı Sadi Güven, Türkiye vatandaşlarının sisteme iki kere kayıt olmasının söz konusu olmayacağını belirterek, "Mükerrer seçmen olmadığı gibi sahte seçmen de yok, hayali seçmen de yok" dedi.

YSK, mühürsüz oylarla ilgili kararından beri maalesef üzerinde tartışma yürütülen bir kurum haline geldi. Güven’in açıklaması, sıklıkla gündeme getirilen bu iddiaların ardından geldi. Ancak bölge ile ilgili HDP ve CHP’nin iddialarına değinilmemesi dikkat çekici.

Türkiye’de mevcut seçmen sayısının 57 milyon 93 bin 985 olduğunu açıklayan Güven, “YSK olarak bu işte ciddi manada hassasiyet gösteriyoruz ve seçmenlerimizin gerçek yerlerinde oylarını kullanmasını için elimizden geleni yapıyoruz, yasa da onu emrediyor. Hakimlerimize bu konuda resen inceleme yetkisi de verdik. Seçmen kütüklerinde 100 yaş üzerinde 6 bin kişi görünce, şüphelendiğimiz kayıtları incelettik. Bu 6 bin kişi, ölü olanlar kayıttan düşüldü. 24 Haziran seçimlerinde 736 iken bu seçim döneminde beyan edilen yerleşim yerinde oturmadığı için kaydı dondurulan seçmen sayısı 56 bin 495. Mükerrer seçmen de sahte seçmen de hayali seçmen de yok. Seçmen listeleri askıya çıktıktan sonra 165 kişiyle ilgili ihbar geldi. 7 kişinin sağ olduğu, diğerlerinin öldüğü belirlendi. 7 kişi dışındaki vatandaşlar seçmen kütüğü listesinden düşüldü. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan Suriyeliler kesinlikle oy kullanamaz” dedi.

Güven’in açıklamalarında Şöyle bir soru geliyor akıllara: Bu seçmen hareketliliği ile oy oranları değişebilir mi?

Uludere, Çukurca, Beytüşşebap gibi nüfus olarak küçük fakat sembolik anlam taşıyan merkezlerde ortaya atılan sahte seçmen iddialarını değerlendiren bir yazı kaleme alan Evrensel gazetesi yazarı Yusuf Karataş ise farklı bir iddia ortaya attı.

Karataş, “HDP cephesinden yapılan açıklamalar ve ortaya çıkarılan şaibeli seçmen yazılımları Şırnak kent merkezi ile Uludere ve Beytüşşebap ilçeleri ve Hakkâri’nin Çukurca ilçesinin bu nüfus mühendisliğinin öncelikli hedefleri olduğunu ortaya koyuyor. Sonuç olarak Diyarbakır, Van, Mardin gibi büyük kentleri kazanma şansı olmayan iktidar HDP’ye/Kürt hareketine karşı propaganda aracı haline getirebileceği sembolik anlamı olan ama nüfusça küçük merkezleri kazanmak için hesaplar yapıyor ve bu hesapların tutması için nüfus mühendisliğini devreye sokuyor” ifadelerini kullanırken bu illerdeki seçmen hareketliliğini rakamlarla vermiş.

Sonuç olarak ortaya şöyle bir tablo çıkıyor:

Sur, Cizre, Yüksekova, Şırnak gibi çatışmaların yaşandığı merkezlerde zaten bir nüfus kayması söz konusu. Bununla beraber bölgede asker, polis ve memur sayısında artış var.

16 Nisan 2017’deki referandum ve 24 Haziran 2018 seçimleri bölgede, tüm yaşananlara rağmen seçmen tercihinin önemli bir bölümünün değişmediğini göstermesinden hareketle;

bahsedilen seçmen hareketliliğine rağmen Ak Parti’nin Diyarbakır, Mardin, Van, Batman gibi bölge illerinde kazanma şansının mevcut şartlara göre çok az olduğunu gösteriyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.