İşçi de işveren de memnun değil

Recep ÇALIŞKAN-Neval AKYÜZ/YENİGÜN ÖZEL - Asgari Ücret Tespit Komisyonu, asgari ücrete yapılacak ara zam oranını görüşmek üzere 13 Haziran günü toplanacak. Komisyon toplantısı öncesi mikrofonlarımıza konuşan işçiler ve işverenler, asgari ücretin artışıyla birlikte gelecek zamlar nedeniyle endişe duyduklarını kaydetti.

Doğrudan 7 milyondan fazla çalışanı, dolaylı olarak ise tüm vatandaşları ilgilendiren yeni asgari ücret rakamıyla ilgili süreç başlıyor. Asgari ücret, bir işçi için aylık brüt 10 bin 8 lira, vergiler ve kesintiler düştüğünde net 8 bin 506 lira 80 kuruş olarak uygulanıyor. Asgari ücretin işverene toplam maliyeti ise, 11 bin 759 lira 40 kuruş. Bunun 10 bin 8 lirasını brüt asgari ücret, 1551 lira 24 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 200 lira 16 kuruşunu işveren işsizlik sigorta fonu oluşturuyor. Asgari ücretin artışıyla birlikte en büyük endişe ise, gıda başta olmak üzere, hazır giyim, ayakkabı, beyaz eşya, mobilya ve daha birçok ürende zam dalgasının oluşmasıdır.

‘ASGARİ ÜCRETİN DEĞİŞMESİ ZAMLARI BERABERİNDE GETİRECEK’
Diyarbakır’da kahvehane işletmecisi Cezayir Geçer, asgari ücret arttığında her şeye zam geldiğini ifade ederek, “Kahvehane işletiyorum mecburen çalışacak eleman bulmak zorundayız. İşçiye verdiğimiz maaş, hem bizi hem kendisini zor durumda bırakıyor. Gönül ister ki 20 bin lira olsun fakat asgari ücret arttığı gibi her şeye zam geliyor. Bu bakımdan zorlanabiliriz. Bugün kiralar bile Diyarbakır’da 6 bin, 7 bin bandında. Asgari ücretle çalışan biri bu şartlarda nasıl kiralık ev bulacak ki? Şu an çayın tanesi 5 lira fakat asgari ücret sonrası illa ki zam gelir yani bir şey değişmez. Temennimiz asgari ücretin artması ve zamların durması fakat böyle bir şey şu an ülke şartlarında pek mümkün gözükmüyor. Asgari ücretin değişmesi zamları beraberinde getirecek” dedi.

‘ASGARİ ÜCRET DEĞİL, ENFLASYON DÜZELSİN’
Kadın kuaförü işletmecisi olan Umut Can Karabulut ise, asgari ücretin artışını ‘kaşıkla verip kepçeyle alıyorlar’ örneğinde bulunarak “Bugün saç boyasını 300 liraya yapıyoruz eğer yarın asgari ücret 20 bin lira olursa saç boyasını 3 bin liraya çıkartırız. Çünkü giderlerimizde artacak. 4 kişilik bir aile nasıl 8 bin 500 lirayla geçinir? Ben şu anda çalışanıma asgari ücret vermek için fiyatları artırmak zorundayım. Yoksa ben zarar ederim. Bu enflasyonla artık kimse de çalışmak istemiyor. İllegal işlere girenler oradan para kazanmak istiyor. Bu düşünce de ülkenin yozlaşmasına, bataklığa sürüklenmesine neden oluyor. Asgari ücret aynı kalsın artmasın sadece enflasyon düzelsin biz yine razıyız. Asgari ücretin artması işçi açısından ne kadar sıkıntılıysa bizim açımızdan da sıkıntılı. Ben işveren olarak bu fiyatlar ile asgari ücreti karşılayamam” diye konuştu.

‘ÜCRETİN ARTMASININ BİR ANLAMI YOK’
Asgari ücretin altında maaş aldığını belirten Ali Koç isimli genç ise, ülkede alım gücünün her geçen gün zorlaştığına dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Bugün bir ekmek almak için bile düşünüyoruz. Cebimizde para kalmadı. Her şey haddinden fazla bir şekilde pahalı. Günlük 350 lira yevmiyle çalışıyorum. Fakat aylığa vurduğumuz zaman asgari ücretin altında kalıyor. Eve gidene kadar cebimizde para kalmıyor. Asgari ücretin artmasının hiçbir değeri yok. Asgari ücrete zam geldiği gibi diğer tüm ürünlere de aynı oranda belki de daha fazla oranda zam gelecek. Biz geçinemiyoruz sürünmeye mahkumuz. İşçinin yaşamaya hakkı yok şu an böyle bir durumdayız.”

‘GENÇLER ASGARİ ÜCRETİN ALTINDAN ÇALIŞIYOR’
Diyarbakır’da çok sayıda işçinin asgari ücret altında maaş aldığına ifade eden Kerem Karacadağ, “Kimse geçinemiyor. Bir genç olarak, simit ayran hesabı yapıyorsam bu işte bir sıkıntı var. Aylık kira, faturalar göz önünde en az asgari ücretin 15 bin seviyelerinde olması gerek. Ben çalışmıyorum nedeni ise çok belli. Bugün hangi gence sorsanız asgari ücretin altına çalıyor ve sigortası da maalesef yatmıyor. Garsonluk mesleğim var fakat istediğim ücreti alamıyorum ve şu an çalışmıyorum. Çalışmak evime ekmek götürmek istiyorum ancak çalışabileceğim düzgün bir şartta iş yok” şeklinde konuştu.