Gazeteci kılıklı kâtipler

Merhaba değerli okurlarım..

Gazetecilik mesleği: insanlara her türlü bilgiyi; tarafsızlık, dürüst ve ilkeli olmak  gibi olgular gözetilerek ulaştıran, ve bu yönüyle ifa edilmesi gereken kutsal bir meslektir. Mesleği icra edenlerin objektifliği ise sürekli bir tartışmaya yol açmıştır. Gazeteci kılıklı katipler kimdir, neden onlara gazeteci değil de gazeteci kılıklı katipler diyoruz, bu tür gazeteci görünümlülerin hedef kitlesi halk mı, yoksa medya patronu ve siyasiler mi?

Bugün sizlere gazeteci kılıklıları anlatacağım, düşünce kumbaranıza yükleme yapması dileğiyle;

İnsanların, hızlı bir biçimde kendini güncelleyen dünyamızdaki bilgi akışına ulaşması için, kitle iletişim araçları da bu güncellemeye paralel olarak, kendisine yeni bir ivme kazandırıp, farkındalıklar yaratmaya çalışmıştır. Bu farkındalıklar arasında, bilginin alıcıya ulaşmasındaki en etkin rollere sahip olan, kaynaklar (gazete, kitap, TV.) çoğaltılmıştır.

Çoğaltılan bu kaynakların yanı sıra, dijitalleşmenin de giderek yaygın olduğu yaşamımızda, insanlar bilgiyi, telefon bilgisayar tablet gibi teknolojik araçlardan da takip etmektedir. İnternet portallarının giderek sayısını artırması ve internet gazeteciliğinin boyut kazanması, bilginin kolay elde edilebilmesinin yanı sıra, elde edilen bu bilgi kuramının ne denli gerçek olduğu tartışmasını da ister istemez beraberinde getirmiştir.

Bilginin doğruluk gerçeklik ve tutarlılık temelleriyle güçlendirilmesi, bilginin realitesini ortaya koyar. Ne yazık ki; çoğu zaman bu bilgi realitesinin temellerini, medya patronları belirliyor. Gerçek bilgiyi köreltip, ideolojilerine kurban eden bu medya patronlarının dezenformatik tutumları sonucu bireyler gerçek bilgiden yoksun bırakılıyor. Realiteye karşı üç maymunu oynamakla kalmayıp, bireyleri de bu bileşkeye kurban etmeye çalışıyorlar.

Bunu da satın aldıkları sözde gazetecilerle gerçekleştirme eğilimindeler. Gazeteci ünvanına sahip bu kişiler, mesleklerini, politikacılara göre şekillendirir. Politika ve sermaye patronlarınca devşirilmiş bir vaziyette, gazeteciliğin objektiflik yönünden uzaklaşıyorlar. Asparagas, dezenformatik, ve sübjektif haberlerle, tiraj yükselterek, medya oligarklarını zenginleştirmeye çalışıyorlar. Bu da objektifliklerine gölge düşürdüğü gibi, otonom gazetecilik anlayışına sahip olmadıklarını gösteriyor.

Sarı gazetecilik yaparak, alelade, hiçbir önem arzetmeyen konuları, gösteriş ve süslü başlıklarla okuyuculara ileterek, gündemin seyrini değiştirip, toplum aksaklık ve buhranlarını görmezden gelip insanların duygularına odaklanıyorlar.

Böylece insanları tek tipleştirerek kendi endokrinasyonlarını onlara enjekte etmekte ve bunu başardıklarını da görmekteyiz. İşin içerisine; sarı gazetecilik, endoktrinasyonlarını enjekte etme ve objektif olamama gibi anti gazetecilik tanımlarının girmesiyle beraber, doğru gazetecilik kavramı da tartışılmıştır.

Herhangi bir kişi, kurum, yada kesimin kalemi olmak, gazetecilik değil, katipliktir. Böyle geçinen kişilere, entelektüel bir üslupta, gazeteci kılıklı kâtipler diyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi