Ercan Çağlayan yazdı: Dengbêjlik ve Kürtler’in Homeros’u

Dengbêjlik,Kürt toplumunun sanatsal kimliğinin zenginliğini gösteren bir üründür. Aşk, hasret, ölüm, siyaset gibi temaların işlendiği bir sözlü edebiyattır.  Dengbêjler ise, bu sözleri duygularıyla yoğurup ahenkleştiren, ona ruh veren, zenginlik katan ozanlardır. Sözlü bir edebiyat olmasından ötürü, tarihiyle ilgili net bir bilgi söz konusu değildir. Yine de bir takım sözler bizi kesin bir tarihe gotürmese de bir zaman yolculuğuna çıkarıp bu konuda fikir sahibi olmamız açısından bize ışık tutuyor.

Kürt Edebiyatına zenginlik katan bu sözlü eserin en parlak döneminin, “Kürtlerin Homerosu” olarak bilinen, Evdalê Zeynike’ye ait olduğu söyleniyor. Yunan Edebiyatının önemli şairlerinden olan homeros sürekli seyyah bir vaziyette sanatını icra edermiş, Evdalê Zeynikê’de Kürt illerini gezerek dengbêjlik sanatını icra etmiştir, Homeros ve Evdalê Zeynîkê’nin görme yetilerinin  olmayışı da bir diğer ortak yönleri.

Evdalê zeynîkê, İshak Paşa’nın oğlu sürmeli Mehmet Paşa’nın dengbejliğini de yapmıştır. Bu görevi icra etmeden önce şunlar yaşanmıştır. “Ermeni bir papazın kızı olan gulê, Mehmet Paşa’nın dengbejliğini yapmıştır. Evdalê Zeynîkê’nin dengbêjlik kimliğinin, gördüğü bir rüya sonucu başladığı söylenmektedir. Evdal, Gulê’nin hamurda bir düğüne katıldığını duyar. (Hamur: Ağrı’da bir ilçe) orada bir dengbêjlik yarışması düzenlenir. Sürmeli Mehmet Paşa’nın Dengbeji Gulê, önüne gelen Dengbeji yener. Evdalê Zeynîke, yarışmaya katılmak için apar topar hamur’a gider. Üç gün üç gece süren bir dengbêjlik atışması sonucu, gulê Evdalê Zeynikê’ye yenilir.

Sürmeli Mehmet Paşa, Evdalê Zeynîkê’nin, dengbêji gulê’yi yenmesinden sonra, Evdal’a, Dengbeji olması yönünde teklif sunar. Önceleri bunu kabul etmeyen evdal, Mehmet  Paşa’nın ısrarları sonucu kabul eder.

“ Zeynîkê ve Evdalê Gulê atışması:

Merhaba misafir, sen hoş gelmişsin

Nereden geldin bilmem, nere gidersin

İstediğin nedir, ne emredersin

Baş göz üstüne geldin, güle güle gidesin.”

Evdalê Zeynîkê bir süre durgun kaldıktan sonra karşılık verir:

“ Evdalê Zeynîkê, Dengbêjlerin şahıyım.

Serhad şairlerinin korkulu rüyasıyım.

Zalimlerin düşmanı dostların dostuyum

Halkımın tercümanı, halkımın ozanıyım.

Başlarsam söylemeye, sesim acem ellerine varır.

Uzak yerden gelmiş, gulenin misafiriyim. Desem garip mı kalır.”

Gulê atışmada kendisini yenen erkekle evlenmeye yemin etmiştir, ve evdal’dan kendisiyle evlenmesini ister. Oysa evdal evli olduğunu söyleyip bu teklifi red etmiştir.

Evdalê Zeynîkê dönemi açısından ele alırsak,  1830-1850 tarihlerine dayanan dengbêjlik günümüzde de varlığını sürdürmeye devam etmektedir. Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bir çok ilde yer alan “dengbêj evleri” vasıtasıyla günümüz dengbêjleri aracılığıyla bu kültür korunmaya ve yaşatılmaya devam ediyor.

Evdalê Zeynîkê ve Gulê’nin dışında,dengbejliğin en önemli temsilcileri; Derwêşê evdî, Tehsin Taha, M, Arif cizrawi, Şakiro, Meryem xan, eyşe şan...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi