Bayram Öcal yazdı: Paranın kudreti; Katar Dünya Kupası

İlk kez bir Dünya Kupası kış aylarında ve Arap coğrafyasında, Katar’da yapılıyor.

Hem Katar hem Arap ülkeleri için büyük prestij!

Hem de Katar’da Dünya Kupası için inşaatlar başladığından beri 6 bin 500 göçmen işçinin hayatını kaybettiğine dair iddiaların gölgesinde.

Mustafa Kemal Erdemol, “Futbol tarihinin en rezil, en yüz kızartıcı, en vahşi Dünya Kupası” diye niteliyor bu uluslararası organizasyonu.

Katar'ın insan hakları sicilini açıkça eleştiren Alman Futbol Federasyonu eski başkanı Theo Zwanziger ise başka bir noktadan bakıp, "Bu küçük Katar ülkesinin sonsuz zenginliği, futbol ve spor yoluyla neredeyse bir kanser gibi yayılıyor" dedi. Zwanziger, FIFA yürütme kurulunun bir üyesi olarak, dünya futbolunun yönetim organını 2010'da verdiği kararı tersine çevirmeye çağırdı defalarca.

Ne çare ve kimin umurunda. Tüm eleştirileri kulak arkası yapan FİFA, kararından vazgeçmedi,

En az seyircili Dünya Kupası’nda “kiralık taraftarlar” bile dile getirildi.

İşte paranın kudreti.

Şöyle bir şey paylaşılmış: Katar, Dünya Kupası için 220 milyar dolar harcamış. Kupa’dan en fazla 17 milyar dolar gelir elde edebilirmiş. 3 milyon nüfuslu Katar 200 milyar dolarlık bir şov yapabiliyor! Oysa bu parayla dünyanın bütün açları yıllarca doyurulabilirdi. Adaletin bu mu dünya!

Petrolle parlatılan ülke imajı dururken, kime ne ölen insanlardan acı çeken ailelerden, babasız kalmış çocuklardan...

Vizyon bu işte, Katar Emiri’nin ülke vizyonu; Şimdiye kadar ne olimpiyatların ne de Dünya Kupası’nın düzenlendiği Arap dünyasında daha önce yapılmamış olanı gerçekleştirmek adına dökülen milyarlarca dolar, kudret sahipleri adına akıllıca.

Para çok ne de olsa.

Dünya Kupası’nı Katar’a getirmekle hem Arap dünyasında hem de devletler arasında profilini yükseltmek varken, kimin umurunda yoksul insanlar.

Suudiler daha ilk maçında Arjantin’i hezimete uğrattı, resmi tatile denk düşen mutlulukla.

Bu organizasyonları almak öyle kolay değil.

İngiliz medyası Afrika, Orta Amerika, Güney Amerika ile Okyanusya'dan çeşitli kişilere 3 milyon Avro rüşvet ödediğini; ayrıca Zinedine Zidane, Alex Ferguson, Ronald de Boer, Pep Guardiola gibi ünlü futbol figürlerine destek vermeleri karşılığında ödeme yaptığını yazdı.

Yetmiyor, devamı geliyor iddiaların!

Ev sahipliği oylaması öncesinde Barcelona ile beş yıl boyunca 150 milyon Avro değerinde bir sponsorluk anlaşması, Dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin favori kulübü Paris Saint Germain'e yaklaşık 500 milyon Avro aktarması, Almanya'nın oyunu almak için dönemin Cumhurbaşkanı Christian Wulff'a Dünya Kupası için altyapı ihalelerinin Alman firmalarına verileceği sözü verilmesi bunlara dahil.

Bir de söz verdi: Ev sahipliğini alırsa Dünya Kupası'nın bitişinden sonra stadyumları sökerek gelişmekte olan ülkelere bağışlayacaktı.

Evet, başımızdan fazla Katar ve müstahakkımız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi