Avukat Nupel Dicle Oyur yazdı: Türkiye'nin Acı Gerçeği 'Çocuk İşçiliği'

Foto: Arşiv

Küresel bir sorun olan çocuk işçiliği tüm dünyanın kanayan bir yarasıdır. Çocuk işçi kavramı ile ilgili ortak bir tanım bulunmamakla ILO tarafından 06.06.1973 tarihinde 138 No'lu Asgari Yaş Sözleşmesinin 3. Maddesine göre, "Doğası veya yapıldığı koşullar bakımından genç kişilerin sağlığını, güvenliğini veya ahlakını tehlikeye düşürebilecek her türlü tehlikeli istihdam veya çalışmaya kabul için asgari yaş 18'in altında olmaz. " şeklinde bir tanım yapılmıştır.

Dünya Genelinde her 10 çocuktan biri çocuk işçi olarak çalışıyor

Çocuk işçiliğiyle mücadele kapsamında uluslararası hukukta çocuk haklarının korunması amacıyla yapılan ilk sözleşme, 1924 yılında Milletler Cemiyeti tarafından imzalanmış Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesidir. Cenevre Bildirgesinde, özet olarak çocukların her türlü sömürüye karşı korunması gerektiği düzenlenmiştir. 1959 yılında ise Birleşmiş Milletler tarafından BM Çocuk Hakları bildirgesi kabul edilmiştir. Çocuk Hakları Bildirgesi'nin 9.Maddesinde yer alan ilkeye göre, Çocuğun, uygun bir yaş sınırına ulaşmadan önce sağlık ve eğitimine zarar verecek ve bedensel, zihinsel ya da ruhsal gelişmesine engel olacak bir işte çalışmasına izin verilemeyeceği ilkesi benimsenmiştir. 1989 tarihinde ise, BM Çocuk Hakları Bildirgesi revize edilerek, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi kabul edilmiştir.

Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) 2020 yılına ait son verilerine göre 63 milyon kız çocuğu ve 97 milyon erkek çocuk olmak üzere toplam 160 milyon çocuk işgücünde yer alıyor. Bu da dünyada her 10 çocuktan birinin çocuk işçi olduğu anlamına geliyor.

Ancak bu rakamlar sadece tahmin ve gerçeği tamamen yansıtmıyor. Kayıt altına alınmamış durumlar olduğu dikkate alındığında, çocuk işçi sayısı tahmin edilenden çok daha fazla olabilir. Çocuk işçiliğin önünü almak ve çocukların haklarını korumak için küresel ve yerel ölçekte çok daha fazla caydırıcıönleme ihtiyaç olduğu ortada.

Neden çocuk işçiler var?

Özelikle de geri kalmış veyahut gelişmekte olan ülkelerde çocukların çalışmasının en temel nedenlerinden biri yoksulluktur. Aileler, gelir düzeylerinin düşük olmasından kaynaklı çocuklarının çalışmalarını istese de istemese de çocuğun kazandığı paraya ihtiyaç duyarlar. İşverenlerin ise çocuk işçileri tercih etmesinin en önemli nedenlerinden biri ülkelerde ki enflasyon oranının yüksek olması, ekonomik ve mali sıkıntılardan kaynaklı çocukların ucuz iş gücü olarak görülmesidir.

Tarımla uğraşan aileler ise tarım toplumuna geçişteki çok insan çok iş anlayışıyla beraber çocuklarınıbedava iş gücü olarak görmesidir. Çocukların çalıştırılmasının diğer bir önemli nedeni ise, ülkedeki eğitim altyapısının yetersiz olması ve çocukların eğitim sisteminin içene dâhil olamamasından kaynaklı işsiz kalmak yerine çalışma hayatına sürüklenmesidir.

Türkiye’de Çocuk İşçiliği

Birleşmiş Milletlerin Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne taraf olan Türkiye, 18 yaşına kadar her insanı çocuk olarak tanımlamış olsa da İş Kanununda bulunan 15 yaş sınırı (14 yaşını doldurmuş) ile 18 yaşından küçük çocukların çalışmasına izin verilmektedir. Bu madde ile, çocukların çalışmasına, ancak eğitim hayatları riske girmediği ve tehlikeli olmayan hafif işlerde çalışması koşuluyla ve Milli Eğitim Bakanlığının kontrolü ile olacağı açıkça belirtilmektedir.

Bununla birlikte her ne kadar hukukumuzda,çocuk işçiliğinin önlenmesine yönelikyasaklar mevcut olsa da var olan yasaklarının çiğnendiği ve çocuk haklarının yok sayıldığı görülmektedir.

Ülkemizdeki 23 milyon çocuktan 2 milyonu çalışma yaşamının içinde. TÜİK ise bu rakamın 720 bin civarında olduğunu söylüyor.Türkiye’de çocuk işçilerin yüzde 30.8’i tarım alanında, yüzde 23.7’si sanayi alanında, yüzde 45.5’i ise hizmet sektöründe çalıştırılıyor/çalışmak zorunda kalıyor.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) verilerine göre, 2013’te 59 çocuk, 2014’te 54 çocuk, 2015’te 63 çocuk, 2016’da 56 çocuk, 2017’de 60 çocuk, 2018’de 67 çocuk, 2019’da 67 çocuk, 2020’de 68 çocuk 2021’de 62, 2022’nin ilk beş ayında 15 çocuk; toplam en az 571 çocuk çalışırken yaşamını yitirdi. 10 Kasım tarihinde ise haberleri yapılmasaydı çalıştırılmalarından bir haber olacağımız ve ülkemizin geleceği olan bir çocuk; saat 22.00 sıralarında Hatay'ın Erzin ilçesinde paketleme fabrikasında çalışırken kıyafetinin makineye sıkışması nedeniyle 14 yaşındaki bir kız çocuğu hayatını kaybetti.

Sonuç olarak yazımıGraceAbbot’un da dediği gibi bitirmek istiyorum. "Çocuk işçilik ile yoksulluk kaçınılmaz bir şekilde birbiriyle ilişkilidir. Ancak çocukların emeğini, yoksulluğun tedavisi olarak gören toplumlar sonsuza kadar hem yoksulluğa hem de çocuk işçiliğine mahkûm olacaktır."

Çocuklar Geleceğimizdir Onlara Sahip Çıkalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi