Güven adası olabilmek! : 1

Peki, Müslüman siyasete bulaşmamalı mı?

Tabi ki Müslümanın da bir dünya görüşü, hayata bakış açısı, devlet yönetimi olacak. Ama bu bugünkü “kime oy vereceksin” karmaşasında toplumu adeta ortadan keskin bir bıçak ile ortadan ikiye bölen bir kutuplaşma şeklinde mi olmalı?  Ya da etrafını leş kargaları bürümüş bir coğrafya içinde üzerinde yapılan planların, ekilen fitne ve fesat tohumlarının hakkını eda etmek için çabalayarak mı?

Şu süreçte bu toplumu birleştirmek, kucaklaştırmak, bir araya getirmek; “yahu yapmayın, siz aynı coğrafyanın birbirine mecbur olan, yarın birbirinizin yüzüne bakacak insanlarısınız” üslubuyla kaç tane yazı okuyabildiniz, kaç tane video izleyebildiniz, kaç sohbete şahit olabildiniz?

Kendi gibi düşünmeyeni kafir ilan eden mi dersiniz, “ya benim gibi düşün ya yok ol” zihniyeti ile hareket eden mi dersiniz, vatan haini ilan eden mi dersiniz… Küfürler, hakaretler, tehditler havada uçuşuyor. Üstelik bayanların da ortak kullanım alanlarında. Ağza alınmayacak, edep sınırlarını aşan, belden aşağı kültürünün en iğrenç diliyle…

Açın bakın sosyal medyayı, yorumları okuyun ne demek istediğimi anlayacaksınız.

“Bölünmeyin, parçalanmayın” İlahi ikazına rağmen, “Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız” nebevi uyarısına rağmen zerrece kulak asmaksızın her önüne gelen bu yangına bir bidon benzin de kendisi döküyor.

Oysaki azıcık tefekkür etsek anlayacağız ki, toplumlardaki bütün zıtlaşmaların bütün inatlaşmaların bütün kavgaların bütün düşmanlıkların bütün kan, kin ve nefret olaylarının arkasında “taraf olmak” yani “fanatizm” yatmaktadır. Sağ- sol, Türk –Kürt, dindar-laik ve hatta bin yıllık Alevi -Sünniya da Ehl-I Sünnet –Şia sürtüşmesinin temel nedeni de inanınki budur. Fanatik bir Fenerli, Galatasaraylıya da Beşiktaşlının derdi nasıl ki “İyi futbol” “İyi oyun” daha doğrusu “spor” değilse aksine tek dertleri sadece ne pahasına olursa olsun “kazanmak”, “haklı çıkmak” ve “üstün gelmek” ise; işte bütün siyasi, ideolojik, dinsel, mezhepsel ve etnik gerginliklerin altında da bu fanatizm yatmaktadır.

Kim ne derse desin taraftarlık yani fanatizm; siyaseten, cemaaten ve mezheben "sadece biz doğruyuz, sadece biz biliriz" demek dünyanın en tehlikeli hastalığıdır!

Bu zihniyet Kerbela'da Yezitleşerek zirveye çıkmış ve sırf " bizden değiller, bizim gibi düşünmüyorlar!" diye Peygamber neslinin kökünü kurutmak istemiş; Fırat'ın suyundan yılanlar, çıyanlar, sırtlanlar kana kana su içerken Peygamber torunlarından bir damlası bile esirgenmiş, günlerce aç ve susuz bırakılarak ölüme terkedilmişler ve sonunda da dağ gibi yığılmış cesetler arasında bulamadıkları Zeynel Abidin hariç Ehl-i beyt'in bütün erkekleri kılıçtan geçirilmişlerdir!

Dikkatinizi çekerim! Bu kadar zalimleşen Yezit taraftarları da Müslümandı, Hz. Hüseyin taraftarları da! Ama bir taraf da zalimler diğer tarafta ise Hz. Muhammed(sav)'in masumları vardı.

Yine malum hariciler çok takva(!) çok muhlis(!) Müslümanlardı sabahlara kadar namaz kılar neredeyse her gün oruç tutarlardı. Kâfir oluruz diye hiç günah işlemezlerdi. Alınlarındaki secde nasırı 5 - 6 metreden belli olurdu ama sırf "bizden değil, bizim cemaatimizden değil, bizim gibi düşünmüyor, siyaseten bizi desteklemiyor" diye Hz. Peygamber 'in(s.a.v)in "yetkim olsa yerime vekil bırakırım" diyecek kadar güvendiği Hz. Ali(r.a)’yi sevmiyorlar ve hatta bir tık öteye giderek O'na "kafir" diyorlardı!

Bugün İslam âleminde bitmek tükenmek bilmeyen zulümlerin nedeni işte budur! Açın bakın Endülüs Emevi Devleti’nin son dönemlerin eve günümüze getirin. Figüranların, senaryoların, şeytana rahmet okutan siyonist zekânın aynısıyla karşılaşacak ve akıl tutulması yaşayacaksınız!

Lütfen bu satırlarımı siyasi, ideolojik  hiçbir tarafa çekmeyin. Mesajım gayet net… Ayrışıyor, bölünüyor, adım adım sadece çıkarlarımıza tapar hale geliyoruz.

Yarın: Peki çözüm ne?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi