Kent Hafızası: Pandemi, Elçi, Kurkut

Pandemi süreci en çok da sağlık alanını olumsuz etkiledi. Zaten sorunlu olan sağlıkta sıkıntılar devam ediyor. Bunun en bariz örneğini gözler önüne seren de kanser hastalarının içler acısı durumuydu.

SBÜ Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Onkoloji servisinin pandemi servisine dönüştürülmesiyle kanserle mücadele eden hastaların Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri Onkoloji Servisine yönelmesiyle yaşanan yoğunluktan dolayı sağlık hizmetinde aksama yaşanmaya başlandı. Diyarbakır Yeniden Yaşam Kanserle Mücadele Derneği Başkanı Şükrü Abay, pandemi sürecinde 85 kanser hastasının tedavi göremediği için hayatını kaybettiğini dile getirirken bu çarpıcı ifadeyi kullandı: ‘Pandemi sürecinde kanser hastaları ölüme terkedildi’

Geçtiğimiz Günlerde de Diyarbakır’da yapımı devam eden ve uyuşturucu kullanımının sürekli olarak arttığı kent için olmazsa olmazı sayılan Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi’nin KOVİD-19 nedeniyle ihtiyaç dâhilinde Pandemi Hastanesi olarak kullanılabileceği İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin tarafından dile getirilmişti.

Kötü bir süreç, ancak yaklaşık 9 aydır süren, önlenemeyen ve öngörülemeyen bir hastalık için anlaşılan bir B planı yapılmamış.

Yazık giden canlara!

*

Kasım ayının ikinci haftasında TTB Merkez Konseyi Üyesi Prof. Dr. İbrahim Akkurt, tabip odalarından aldıkları bilgiye göre sadece 23 ildeki günlük vaka sayısının 20 binin üzerinde olduğunu ifade etti. Rapora göre, Diyarbakır’daki günlük vaka sayısı ise 600.

Aynı günlerde İSİG Meclisi, pandeminin 8 aylık sürecine dair açıklama yaptı. İSİG, 10 binlerce işçinin bu dönemde korona virüse yakalandığını, en az 368 işçinin ise yaşamını yitirdiğini açıkladı. Rapora göre yaşanan ölümlerden 21’i Diyarbakır’da gerçekleşti.

*

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin yaklaşık 5 yıl aradan sonra görülen ilk davasında gerginlikleri bir kez daha yazmaya gerek yok sanırım. Gerginliğin sebebinin de eşi Türkan Elçi’nin hazırladığı metni okumak istemesi ve Mahkemece izin verilmemesiydi.

İşte o gerginlikte avukatlar mahkeme heyetinin tarafsızlığını yitirdiği gerekçesiyle reddi hakim talebinde bulunmuştu. Talep duruşmanın yapıldığı Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 16 Kasım günü reddedildi.

*

Bu ret kararından birkaç gün sonra görülen bir başka davadaki karar da çok konuşuldu.

Diyarbakır’da katıldığı Nevroz kutlamasında öldürülen üniversite öğrencisi Kemal Kurkut davasında, mahkeme heyeti sanık polis Y.Ş. hakkında “kesin ve inandırıcı deliller elde edilmediği” iddiasıyla beraat kararı verdi.

Mahkeme heyeti, gerçek failin bulunması amacıyla olay yerinde görevli tüm polisler ile daha önce takipsizlik kararı verilen polisler hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasını kararlaştırdı. Beraat kararına katılmayan bir hakim ise sanığın eyleminin “bilinçli taksir ile adam öldürme” suçunu oluşturduğu söyledi. Devam Edecek

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ufuk Çimen Arşivi