Bir deha olarak Ali Kuşçu - 1

Önemli bir astronomi ve matematik bilgini olan bilinen adıyla Ali Kuşçu, Timur İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu döneminde astronom, matematikçi ve dil bilimcidir.

Osmanlı bilim kurumlarını ve buralardaki ders programlarını düzenleyen, yüzyıllar boyunca kitapları medreselerde okutulan Ali Kuşçu’nun Semerkand’dan Tebriz ve ardından İstanbul’a uzanan ilginç hayat hikayesindenalıntılarla bahsedeceğim.

  1. yüzyılın başlarında Semerkant’ta dünyaya geldi esas adı Kuşçuzâde Alaeddin Ebü’l-Kasım Ali b. Muhammed olan Ali Kuşçu. Babası, Timurlular Devleti’nin Hükümdarı Uluğ Bey’in doğancıbaşısı olduğu içim ona “Kuşçu” lakabı verildi ve tarihe bu isimle geçti.

Matematiğe karşı olan ilgisi küçük yaşlarda arttı ve bu ilgi kendisinin zamanın ünlü matematikçisi Gıyaseddin Cemşid gibi bir dehadan ders almasına olanak sağladı. Bu matematik dersleri ile birlikte astronomi ile ilgili dersler de almaktaydı. Fakat öğrendiği bilgiler yetmemeye başladı zamanla. Ne yapıp ne edip İran-Kirman’a gitmek istiyordu. Bunun için Uluğ Bey’den izin alması gerekiyordu ancak baştan beri onu koruyup kollayan Uluğ Bey’i bu davranışı ile inciteceğini düşünüyordu.

Bu nedenle kimseye haber vermeden, sessizce Kirman’a gitti. Kirman’da o dönemde ne rasathane, ne de astronomi üzerinde çalışan bir alim vardı. Bir süre Kirman’da kaldıktan sonra Semerkant’a geri döndü. Vakit kaybetmeden hocası Uluğ Bey’in huzuruna çıktı.

Ali Kuşçu yaşanılan durum için Uluğ Bey’den özür dileyince kendisine Uluğ Bey “ Senin özrünü kabul ederim. Ancak ne öğrendiğini, ne hediye getirdiğini bilmek isterim.” dedi.

Ali Kuşçu “Ay’ın Görünümleri Üzerine” adlı kitabını Uluğ Bey’e sunarak takdirini kazandı. Devamında Ali Kuşçu, Uluğ Bey tarafından Semerkant Rasathanesi’nin başına getirildi.

Ali Kuşçu’nun gözlemevindeki müdürlüğü Uluğ Bey’in, 1449 yılında oğlu tarafından öldürülmesinden sonra son buldu. Başlayan taht kavgaları ise Semerkant’taki çalışma ortamını tamamen yok edince, ailesi ile birlikte Akkoyunlu Devleti hükümdarı Uzun Hasan’ın saltanat merkezi Tebriz’e geldi. Uzun Hasan, Tebriz’e gelmesi üzerine Ali Kuşçu’ya büyük itibar gösterdi.

Fakat burada da fazla zaman geçiremeyecekti. Uzun Hasan ile Fatih Sultan Mehmed arasında süregelen anlaşmazlıkların halledilmesi için,Uzun Hasan tarafından elçi sıfatıyla, İstanbul’a gönderildi. (Devam Edecek)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi