Yûsif Bedirxan
Yusif Bedîrxan yazdı: Kan tutar, tutan ölür
Memleket gündeminde peynir ekmekle yediğimiz aklımız haraç mezat…
Hacire Ana’nın oğlu kendini yakarak öldürdü.
Neden mi?
Bir nedeni var; “İzahı olmayan bir anlamlandırmayla hem de.
Belki de insan hayatı ucuz coğrafyada bir boşa çıkarma çabası, rövanşist bir intikam hırsı!
İnsanlığın, vicdanın dumuru!
İç seslerimizin daha içlere gömüldüğü bir ölüm/yaşamdan kopuş.
Yazık oldu gencecik bir cana.
Bir annenin evlat mücadelesi ve sonrasının hafızası…
Annenin avuçların arasından yitip giden gencecik bir can üzerindeki hesapsızların suskunluğu.
Kaç bininci genç tabutuydu çetelesini tutan var mı?
Biter mi ölümün genç avı?
Yazık bin yazık akla ziyanlara.
Hangi derman sağaltır yaralarımızı?
“Kan tutar tutan ölür” der Atilla İlhan…
Ahmet Arif cevabını içine atarak sorar yaradaki ‘kahpenin saklı hançerini’ de...
Öyleyiz akla sirayet eden zehrin esrikliğinde; herkes bin bir hesapla sus pus.
“Başın sağ olsun” demeyi bile erteleyen derin hesapçılar; hepiniz suçlusunuz, hepimiz suçluyuz!
Başın sağ olsun Hacire Ana, başımız sağ olsun!
...De be aslan karam,
De yiğit karam,
Hangi zehirin meltemi,
Saran meltemi,
Hülyanda?
Hakikatli dostun muydu,
Can koyduğun ustan mıydı,
Bir uyumaz hasmın mıydı,
"Ooooof" de bunlar olsun muydu?
De be aslan karam,
De yiğit karam,
Hangi kahpenin hançeri,
Saklı hançeri,
Yaranda?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.