Diyarbakır’da milletvekili listelerinin açıklandığı 9 Nisan’dan bu yana sessiz bir tepki var.

En belirgin olan Yeşil ve Sol Parti listesi.

Listede şehirde tanınmayan isimlerin çoğunlukta oluşu, kadar Cengiz Çandar’ın Diyarbakır’dan listeye dahil edilmesi eleştiri konusu.

HDP siyasi geleneğinden gelmemiş Çandar ve benzeri isimlerin (Kürt siyasi geleneğine kabul sınırlarının ötesinde, sert ve yıkıcı eleştirilerde bulunmaları da hatırlatılarak) partinin Kürt tonunu seyrekleştirdiği eleştirisi yapılıyor.

Eski baro başkanlarından Mehmet Emin Aktar’ın dokuzuncu sıradan aday gösterilmesi ayrı bir tartışma konusu.

Aktar’ın deneyimli bir hukukçu ve hak mücadelesinde tanınan bir isim olmasına rağmen kabul görmüyor olmaması yönünde tepki var.

HDP geldiği siyaset gelenek, iç ve dış dengeleri de göz önüne alarak kendi protiplerini (Selahattin Demirtaş, Gültan Kışanak, Fırat Anlı, Ahmet Türk,) yaratmakta oldukça başarılı. Ancak son dönemde parti üzerindeki baskılar da göz önüne alındığında bu siyasi hareketliliğin sekteye uğradığı ve Türkiyelileşme’nin de ekseninden kaydığı belirtiliyor.

…

Kentteki bir başka sürpriz ise CHP listesi. Sezgin Tanrıkulu’nun Diyarbakır’dan gösterilmesi kısmen olumlu karşılanırken; hemen ardından Deva aday Ali İhsan Merdanoğlu tercihi tartışmalı. Zira hukukçu ve edebi kişiliği ile öne çıkan ve DEVA’nın kentteki teşkilatlanması ve organizasyonunda önemli bir rol üstlenen Cihan Ülsen’e yer verilmemesi ayrı bir tartışma konusu.

Bunun hem CHP hem de ittifak ortakları için zor bir sürece işaret ediyor. Bu da Tanrıkulu’nun vekil olarak seçilmesi ihtimalini azaltıyor.

SİYASETTE SALVOLAR

Ensarioğlu ailesi siyasette Diyarbakır için her zaman belirleyici bir güç.

2’si Diyarbakır’dan üç aday çıkarmaları bunun göstergesi.

Burada son dönemlerde aile içinde öne çıkan Galip Ensarioğlu’nun pozisyonu biraz karışık.

Zaman zaman Ak Parti ile gerginlik yaşayan Galip Ensarioğlu’nun adı bir dönem DEVA partisi ile anıldı. Ardından Dicle ilçesinde 2015 yılında düzenlenen bir YPG’linin taziyesine katıldığı gerekçesiyle ‘terör’ soruşturması başlatıldı.

Geçtiğimiz ay da CHP’den sürpriz teklif aldığı; reddetmediği ve süre istediği iddia edildi.

Tüm bu gelişimler sonrası Ak Parti’de birinci sıradan aday gösterilmesi sürpriz olarak değerlendirildi.

21 yıllık iktidar avantajı ve devlet aygıtlarını arkasına alan Ak Parti diğer partilere göre daha sakin gözüküyor.

HDP’nin kemikleşmiş oylarında pek sapma olmayacağı öngörüsü, CHP’de ise memnuniyetsizliğin içten içe kaynadığı konuşuluyor. Bekleyip göreceğiz.